"Roket motorlarının ve ilgili teknolojinin gelişmesiyle, Fatih-110'a dayanan bu yeni varyantlar zaman içinde menzillerini artırdı. Fatih-313 500 km'ye, Zülfikar 700 km'ye, Dezful 1.000 km'ye ve son olarak da Hayber Şiken1.450 km'ye vardı."
Veda Haccı’nda Resûlullah (s.a.a.) ile birlikte yetmiş bin, yüz bin veya daha fazla sayıda sahâbî bulunmaktaydı. Bu yıl nübüvvetin son yılıydı. Sahâbe, temettu haccının durumunu Hz. Peygamber’den (s.a.a.) dinlemiş, sert ve uzun tartışmalardan sonra onunla amel etmişti. Bütün bunlara rağmen Halife Ömer onlara temettu umresini/haccını yapmayı yasaklayabilmiş, bu konuda emrine muhalefet edenleri cezalandırabilmiştir. İmam Ali (a.s.), Mikdâd, Ammâr gibi birkaç sahabî dışında bu durumun önünde durmaya kimse cüret edememiştir.
Siyonist rejime bağlı güvenlik enstitüsü Alma, İran’ın Suriye’nin doğusunda füze yığınağı yaptığını ve burayı kendi ürettiği uçaksavar sistemleriyle tahkim ettiğini iddia eden bir analiz yayımladı. İşte o analiz:
"Hacı Kasım Süleymani birkaç kez Gazze’ye gitti ve Gazze’nin savunulması planlarında doğrudan rol oynadı. Bunlar gizli bilgiler değil, düşman bunları biliyor; ama düşmanın bilmedikleri bildiklerinden daha fazla…”
“İçimde bir sıkıntıyla oradan çıktım” ifadesinden öyle anlaşılıyor ki sahâbî Ebu’t-Tufeyl Gadîr Hadisi’nden elde edilecek sonuçları oldukça önemli ve büyük bir mesele olarak görmekteydi. Bu da İmam Ali’ye (a.s.) muhalefet edenlerin, O’na yardım etmeyip O’nu yüz üstü bırakanların, O’nunla savaşanların, kendisini O’na önceleyenlerin helak oluşudur.
Üçüncü karine ise; insanlık tarihinde harikulâde ve eşsiz bir hakikat olup, bir soyda birbiri ardınca ve muhaliflerinin dahi, kendilerinin ilim, ahlâk ve ibadetteki azametlerini kabul ettiği on iki yüce şahsiyetin zuhur etmiş olmasıdır. Bugüne dek istinad edilmemiş bu üçüncü karinenin varlığı, ilk iki müjdenin şahsa münhasır gerçek misdakının ortaya çıkmasını sağlamaktadır
İslam hadis mirasındaki bazı meşhur rivayetler, her dönemde İslam ümmeti arasında din ilminin âdil taşıyıcısı ve koruyucusu olan birisinin kesinlikle var olduğunu ortaya koymaktadır. O, Hz. Peygamber’in Ehl-i Beyt’indendir ve O’nun ümmetinin hidayet kaynağıdır.