Son yıllarda Seyyid Nasrallah'a suikast yapmak için yapılan sayısız girişim, İsrailli, Avrupalı ve Amerikan istihbarat hücreleri ve Hizbullah ve Direniş Ekseni’ni düşman ilan eden Lübnanlı faktörlerin işbirliğine rağmen titiz güvenlik önlemleri sayesinde boşa çıkarıldı. Partinin askeri kanadına yakın birinin bize bildirdiğine göre ise buna verilecek hızlı intikam planları da geliştirilmiş durumda.
Bu savaşın amacı ise Rusya’yı şartlarına boyun eğdirmek ve Corona virüsünden dolayı tüketimin azalması nedeniyle gerileyen petrol fiyatlarını yükseltmek için OPEC’i günlük yaklaşık 1,5 milyon varil üretim azaltma kararına uymak zorunda bırakmaktır.
Belki de bundan dolayı Devrim Muhafızları’nın en önemli askeri danışmanlarından biri olan General Nurullah, geçtiğimiz günlerde şu açıklamada bulundu: “Körfez’de yer alan 21 Amerikan üssü füzelerimizin hedefi olacaktır. İran, en büyük düşmanı ile büyük savaşa kendini hazırlamıştır.”
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, iki savaşa girdi ve ikisini de kazandı. Birincisinde Hizbullah liderliğindeki Direniş 2000 yılında güneyi kurtardı ve burnunu yere sürttükten sonra İsrail işgaline son verdi. İkincisinde ise, 2006 yılında Lübnan’a karşı savaşa giren düşman İsrail, yenilmez olduğunu öne sürdüğü ordusuna olan güvenin çöküşüyle birlikte ağır bir bedel ödedi. Eğer bölgede İsrail’in kışkırtmaları ile kızgın bir savaş alev alırsa, üçüncü zaferin de uzak olacağını zannetmiyoruz.
Ensarullah Devrim Komitesi Başkanı Seyyid Muhammed el-Husi, birkaç hafta önce Husi Hareketinin 300 hayati hedefi içeren bir hedef bankası oluşturduğunu ve bunları tek tek vurmaya başlayacaklarını açıklamıştı. Abha Havaalanının vurulmasının ardından, bu hedeflerin vurulmaya başlandığı açık bir şekilde ortaya konuldu.
Kuşatma altındaki Gazze’den fırlatılan patlayıcı başlık taşıyan ve İsrailli askerlerin de bulunduğu zırhlı araçları yok eden bu füzeler, çifte cevap niteliğindedir. Bu cevaplardan ilki, İsrail’in Nil’den Fırat’a kadar kurmayı düşündüğü Büyük İsrail’e zemin hazırlayan Yüzyılın Anlaşmasına karşı gelmiştir. İkinci cevap ise, Netanyahu’yu kendilerine lider ve koruyucu olarak atayan “normalleşmeci” Araplara verilmiştir.
Eğer savaş devam etseydi bu füzeler Tel Aviv’e ve diğer yerleşim birimlerine ulaşmaya başlayacak, milyonlarca İsrailliyi sığınaklara postalayacak, Ben Gurion Havalimanındaki hava trafiğini felç edecek ve sürecin sonunda hal-i hazırda İsrail’de bulunan birçok ana yatırımın Londra, New York, Frankfurt ya da başka bir yere kaçışını tetiklemiş olacaktı.