Birinci, ikinci ve üçüncü ciltte tüm bu iddialarınızı ele alıp irdeledim ve bu konularda yanıldığınızı kanıtladım. Siz de bundan sonra kalkıp bütün bu meselelerin ikincil, ayrıntı mesabesinde şeyler olduğunu söylediniz. Her şeyden önce sizin bu meseleleri ikincil ve önemsiz görme hakkınız bulunmuyor. Zira On İki İmam Şiası’na ve temel ilkelerine karşı olumsuz bir tasavvur doğurmak için tüm bu meseleleri ardı ardına toplayıp önümüze döken sizsiniz!
Eldeki kanıtlar ve bütün işaretler kuşku götürmeyecek bir tarzda onların şûrâya inanmadıklarına delalet etmektedir. Çünkü Ebû Bekir, hastalığı ağırlaşıp da ölüm döşeğine düştüğü esnada Ömer’i veliaht tayin edip ümmetin başına atadı. Bu metodu takip eden Ömer’in kendisi dahi aralarından birisini seçmeleri için altı kişilik şûrâyı atamış ve şöyle demiştir: “Eğer Sâlim hayatta olsaydı şûrâ teşkil etmezdim.”
Crocker, büyükelçiliğin ön duvarına doğru koşmadan önce sürücünün bir şeyler mırıldandığını fark etti, ardından yedi katlı binada büyük bir patlama meydana geldi. Crocker patlamadan kısa bir süre sonra ne olduğunu hatırlamıyordu. O sırada New York Times muhabiri olan Thomas Friedman, Crocker'ın karısıyla birlikte binadan sendeleyerek uzaklaştığını gördüğündeki durumunu şöyle anlatıyor: Crocker’un her yerinden kan damlıyordu!
Veda Haccı’nda Resûlullah (s.a.a.) ile birlikte yetmiş bin, yüz bin veya daha fazla sayıda sahâbî bulunmaktaydı. Bu yıl nübüvvetin son yılıydı. Sahâbe, temettu haccının durumunu Hz. Peygamber’den (s.a.a.) dinlemiş, sert ve uzun tartışmalardan sonra onunla amel etmişti. Bütün bunlara rağmen Halife Ömer onlara temettu umresini/haccını yapmayı yasaklayabilmiş, bu konuda emrine muhalefet edenleri cezalandırabilmiştir. İmam Ali (a.s.), Mikdâd, Ammâr gibi birkaç sahabî dışında bu durumun önünde durmaya kimse cüret edememiştir.
Sartre, bu doğal özgürlüğe engel olabilecek hiçbir şeyin var olamayacağını savunur. Ona göre insan kendi özgürlüğünden ve sorumluluğundan kaçmak için tanrı kavramını türetmiştir. Bu makale, söz konusu delilleri, Zorunlu Varlık’ın (Vâcibu’l-Vücûd), kendisinde önemli bir role sahip olduğu Hikmet-i Müteâliye’nin temellerine göre açıklamış ve eleştirmiştir.
Sonuçta Taliban, Kudüs Gücü'ne 4 taahhütte bulundu. İran sınırında istikrarı koruyacak, yabancı güçlerin varlığına muhalefetinden taviz vermeyecek, diğer etnik grupları veya mezhepleri hedef almayacak, “kardeş kardeşi öldürmeyecekti”.
Mejharaljazeera, 23 Mayıs Pazar günü Dubai'deki Mandarin Oriental Jumeira otelinin önünde, 28 yaşında yiğit bir Mısırlı gençten aldığı 14 bıçak darbesiyle öldürülen İsrail Uzay Ajansı'nın 84 yaşındaki eski başkanı Avi Har Evin hadisesiyle ilgili belgeleri, Dubai polisi içindeki İslam mücahitlerinden elde etti.