İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (4): Tüm yaratılış gerçekte bir soruya verilmiş yanıttır

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (4): Tüm yaratılış gerçekte bir soruya verilmiş yanıttır

“Verilen şeyler, kabiliyetler kadardır.” Peki, hikemî dille söyleyecek olursak, “kabiliyet” nedir? İstemektir. İstemek de sorunun kendisidir ve bu, tekvinî bir sorudur. Yani hakikatte, yaratılışın varlığı kabiliyetlerin sorusuna/talebine bir cevaptır.

Habermas ve Ukrayna Savaşı

Habermas ve Ukrayna Savaşı

Avrupa'nın kuşkusuz yaşayan en büyük siyaset felsefecisi olan Jürgen Habermas, savaş gibi çok önemli bir sosyopolitik olguyu anlamakta sürekli sorun yaşamıştır. Buna rağmen Habermas'ın düşüncesinde, bazı belirsizliklere rağmen olumlu olarak nitelendirebileceğimiz bir evrim gözlemlemek mümkündür. Bu entelektüel yörüngede üç dönüm noktası göze çarpar: Birinci Körfez Savaşı, Irak Savaşı ve son olarak Ukrayna Savaşı.

İbrahimi Dinani: Fârâbi Dersleri (11): Fârâbî’ye göre Akıl ve İnsan-ı Kâmil'in Velâyeti

İbrahimi Dinani: Fârâbi Dersleri (11): Fârâbî’ye göre Akıl ve İnsan-ı Kâmil'in Velâyeti

Bunların Şiîliğin aklî açıklaması olduğunu söyleyebiliriz. Fârâbî’nin felsefesi, Şiîliğin aklî bir açılımıdır. Teşeyyü‘nün (Şiîlik) anlamı oldukça derindir. Bazılarının Şiîliği anlamaması da, öteden beri bu derinliği gereğince kavrayamamalarından ileri gelmektedir. Teşeyyü, bir hayli bâtınî ve derindir.

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (8): Fârâbî’nin Düşüncesinde Hayâlin Rolü

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (8): Fârâbî’nin Düşüncesinde Hayâlin Rolü

Fârâbî’nin benimsediği bu felsefî yorum, sırr makamına ve Zât-ı Ahadiyyet’e işaret etmektedir. Varlıkta hep bir muamma söz konusudur. Eğer bu sır bir kerede çözülseydi, varlık adi, değersiz bir hale bürünürdü. Zaten insanın tüm merakı da, o sırra erişmektir. Bu, varlığın sonsuz olduğu anlamına gelir. Eğer her gizem çözülebilseydi, varlık sonlu ve sınırlı olmuş olurdu. Oysa varlık sonsuzdur.

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (6): Fârâbî’nin İşrâkî Düşünceleri

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (6): Fârâbî’nin İşrâkî Düşünceleri

Bu âlem önceden akıldan yoksun olup onu sonradan mı doğurmuştur? Hayır. Akıl, âlemi meydana getirmiştir. İşte akl-ı faal budur. Akl-ı faal, evrenin tüm bilimsel kanunlarını meydana getiren ve evreni olabilecek en iyi şekilde yöneten hikmet ve akıldır. O, Allah’ın hikmetidir. Bu yüzden faaldir, yani münfail (edilgen) değildir.

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (5): Akl-ı Küll / Faal Akıl

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (5): Akl-ı Küll / Faal Akıl

"Faal akıl, evreni idare eden akl-ı küll’dür. İnsân-ı Kâmil’in aklı da o akılla bir birlik kuran ve uyumlu olan bir akıldır."