“Yenilgici [Defeatist] Düşünceye Yanıt”, genel olarak yenilgi zihniyetini, özel olarak da Arap ve Filistin koşullarında yenilgiyi meşrulaştırmak için kullanılan sahte argümanları ele alan on üç bölümlük bir seridir.... Ezilenler zalimlerin boyunduruğu altına girdikçe, içinde bulundukları durumu rasyonel ya da kaçınılmaz saymaları yönünde telkinlere maruz kalırlar.
Dolayısıyla istediğiniz her şeyi yapmak istemeniz, özgürlük değildir. Özgürlük bilinçledir. Bazen özgürlük, bir şeyi yapmamaktır [yapmamayı istemektir]. Yalnızca istediğiniz her şeyi yapınca mı özgürsünüzdür, yoksa bazen yapmadığınızda da mı özgürsünüzdür? O halde ben akla itaat ettiğimde mi özgürüm, nefsime mahkûm olduğumda mı? Akla itaat etmek özgürlüktür.
Ebu’t-Tufayl sahâbenin küçüklerinden olup Mekke’de ikamet etmekteydi. Hz. Peygamber (s.a.a.) vefat ettiğinde sekiz yaşındaydı. Bu bilgiler ışığında İmam Ali’ye biat edildiğinde 33 yaşında olmuş olur. Mekke’de ikamet ettiğinden ve siyasî otoritenin hem bu hadisin hem de Ehl-i Beyt hakkındaki diğer hadislerin rivayetine mani olması yüzünden, o yaşına dek bunu işitmemişti! Onun zihnini tırmalayan şeyin, Gadîr Hadisi’nin İmam Ali’ye (a.s.), Rasulullah’ın ümmet üzerindeki velayeti gibi bir velayet tahsis etmesi oluşunda herhangi bir kuşku yoktur.
Dilin bir mahiyeti vardır. Buna, dilin yapısı, “structure” diyorlar. Yani Çince, Farsça, Arapça, İngilizce vs. dillerin suretleridir. Dilin yapısı dediğimiz ise insanın fıtratıdır. İnsanın yapısı, dilin yapısıdır. İnsan dilden ibarettir. Bu yapı insanın yarattığı bir şey değildir. O yapı olmasa insan hiçbir dili de konuşamaz. Kelimeler, lafızlar, dilin nâzil olmuş en aşağı mertebesinden ibarettir.
Makale yazarının, İmâmiyye’nin düşünsel sistemindeki “On İki İmam” ve “on ikinci imamın gaybeti” düşüncesinin temel/özgün/asil [bir düşünce] olmadığı konusundaki en önemli delili; On İki İmam Şiîliği’nin ilk kaynaklarında bu bağlamdaki hadîslere rastlayamamasıdır. Oysaki makale yazarının müracaat ettiği metinler ve hicrî III. yüzyılın sonlarına ait diğer birkaç metin de incelendiğinde, yazarın ulaştığından farklı sonuçlara ulaşılmaktadır.
Beden ve ruh ilişkisi de buna benzer. Yani ruhun bedene ihatası vardır. Tırnağın ucundan, bir saç teline kadar insanın bedeninin her noktasına ihatası vardır. Bunlar inzimami olarak birbirine daha sonradan yapıştırılmış şeyler değildir. Aynı şekilde şu taraf ruh, şu taraf da bedendir diye sınır çizemezsiniz. O halde iki şey olmalarına rağmen aralarında ittihat söz konusudur.
Filistin füzelerinin, insansız hava araçlarının ve toplarının geliştirilmesi, Siyonist havaalanlarının kapatılmasına, fabrikaların üretiminin yavaşlatılmasına ve büyük şehirlerdeki hareketin kısıtlanmasına neden oldu. Siyonist gazete Yedioth Ahronoth tüm bunların sonunda, “sekiz günlük savaşın İsrail’e verdiği zararın 2014'te Gazze'de yaşanan 51 günlük savaşınkine neredeyse eşit olduğunu” itiraf etmek zorunda kaldı.