Yahudi-Hıristiyan dünyası diye bir şey yok, bu mantıklı değil. Aksine İslam dünyası mevcuttur ve bu dünyada Gelenek (Tradisyon) hâlâ güçlüdür. Açıkça ortada ki Müslümanlar Yahudi-Hıristiyanlara değil, şeytani kültüre, Deccal’e karşı çıkıyorlar.
Muğîre b. Şu’be’nin Emevî ailesine en üst düzeyde bağlı olduğunu ve onları başkalarına karşı candan desteklediğini biliyoruz. Ebû Lülü’nün Muğîre b. Şu’be’nin hizmetkârı olduğunu ve Muğîre’nin adına çalıştığı bir Emevî teşkilatın bulunduğunu da biliyoruz... Yazar, Mekke’nin fethinden sonra “tulekâ”nın oluşturduğu gizli bir teşkilatın varlığına dair kanıtlar zikretmektedir.
Habersiz olduğumuz son konu, yakın zamanda Hizbullah’ın askeri medyasında yayımlanan ve “Görev tamamlandı” diyen videoda ortaya çıktı. Burada hassas güdümlü füzelere atıfta bulunulmadığı açıktır, zira Seyyid Hasan Nasrallah zaten kamuoyuna açıkça “Evet, işgal altındaki Filistin'de herhangi bir İsrail askeri tesisini vuracak kadar hassas güdümlü füzelere sahibiz” demişti.
"Şiîler diyorlar ki eğer yönetim Hz. Ali ve zürriyetinin elinde olsaydı kuşkusuz insanlar başlarının üstlerinden ve ayaklarının altlarından süt, bal, kudret helvası ve bıldırcın eti yerlerdi."
Çünkü hadis “يضرب رقابكم على الدين / din üzere boyunlarınızı vuracak” şeklindedir. Sizler ise birinci, ikinci ve üçüncü halifenin her şeyi din için yaptıklarını söylüyorsunuz. Madem öyle Hz. Resûlullah (s.a.a.) neden bunu onaylamıyor da onların sorularına ‘‘hayır’’, ‘‘hayır’’, ‘‘hayır’’ cevabını veriyor?
Hz. Resûlullah (s.a.a.) kendisinden sonra bu işi yerine getirecek kimsenin onlar arasında yer aldığı müjdesini haber veriyor. Çünkü “كما قوتلتم / Sizinle savaşıldığı gibi” buyurmaktadır. Yani Kur’ân’ın kendisi, tenzili üzere Resûlullah (s.a.a.) onlarla kendi hayatında savaşmıştır, tevil üzere savaş ise O’nun vefatından sonra olacaktır.
"Allah, Ali b. Ebî Tâlib’i belirttiği şeylerden dolayı sizden üstün kılmıştır. Ancak O, hiç kimseyi başkasından üstün tutmaz. Sizleri kölelerinizle eşit görür. Eğer yönetim makamına O'nu getirecek olursanız siyahınızı beyazınızla eşit kılar. Öyleyse Osman’ı başa geçirin. Sizi sevindirecek şeylere uymanız daha yerinde bir davranıştır.”