öncelikle, iran’ın askeri personelinin sayısı -aktif görevde ve yedekte olmak üzere- bir milyonun üzerinde olarak tahmin ediliyor. eğer saldırılırsa, abd ordusuyla sonuna kadar savaşacak, kadın ve erkek, politik inançlarının ne olduğu önemli olmaksızın 40 milyon daha ilave olacaktır.
abd savaş bağımlısıdır, iktidarda cumhuriyetçi ya da demokratların olması durumu değiştirmez. amerikan politikasındaki temel unsurlardan biri savaştır çünkü savaş diğerlerinden çok daha kârlı bir “iş”tir. ırak’ta nisan 2004’te öldürülen 24 yaşındaki amerikan askeri casey’in annesi cindy sheehan’ın dediği gibi “abd’de tek bir parti vardır: savaş partisi!”
leslie stahl 1996 yılında 60 dakika isimli tv programında abd’nin bm büyükelçisi madeleine albright’a “yarım milyon çocuğun öldüğünü duyduk. yani, hiroşima’da ölenlerden daha fazla sayıda çocuk. sizce buna değer mi?” diye sorduğunda, albright’ın yanıtı “bunun çok zor bir seçim olduğunu düşünüyorum, fakat bize göre buna değer” oldu.
lübnanlı suudi ve körfez uzmanı ve al-akhbar gazetesi yazarı gazeteci ali murad ile medya şafak için suudi arabistan ve lübnan üzerine kısa bir söyleşi yaptık.
lars schall tarafından, cıa hakkındaki çalışmalarıyla bilinen araştırmacı-yazar douglas valentine’la yapılan ve schall’ın kendi web sitesinin yanında counterpunch sitesinde de yayınlanan röportajın çevirisini iki parça halinde sunuyoruz.
hsg, ortadoğu’daki en büyük askeri ve sivil örgütlerden biri olarak düşünülebilir. bu oluşum, ırak’taki en olası ve arzulanabilir siyasi güç merkezidir. hsg çok sayıda sünni, şii, hıristiyan, yezidi, türkmen ve kürt silahlı oluşumunu birleştirmekte, bu sebeple de iç anlaşmazlıklarına rağmen askeri ve siyasi meseleler için bir platform ve içeriden ya da dışarıdan gelen radikal selefi islam tehdidin
bu ise suudi arabistan’ı sinirlendirdi ve onları, ufukta bir sonu görünmeyen bir çatışmaya çekti (amerika’nın 1980’lerde sovyet imparatorluğu’nu, ordusunu yaklaşık 10 yıl sürecek bir savaş için afganistan’a çekmek yoluyla çökertme yönündeki örtülü stratejisini düşünün).
suudi arabistan'ın yemen'de başlattığı "kararlı fırtına" adı altındaki savaşın üzerinden iki yıldan fazla zaman geçti. bölgede taş üzerinde taş bırakmayarak devam eden savaş, suudiler için başarısızlıkla sonuçlanmış gibi görünüyor. suudi yönetimi bu savaşta hiçbir hedefini gerçekleştirme başarısına ulaşamadı.
tahran’dan bağdat’a, oradan da şam ve beyrut’a uzanan “şii hilali”, bazı kaynakların tahayyül ettiği gibi şu ya da bu başkent üzerinden uzanan belli bir coğrafi çizgi değildir. gerçekte, abd’nin 2003’teki ırak işgali ve ışid’in 2014’teki musul işgali sonrasında somutlanmış bir “proje”dir. bu olaylar bu sanal bağı zerre kadar zayıflatmamış, bilakis güçlendirmiştir.
beyrut’un güney banliyölerinin yaklaşık 7 bin sakinine hitap eden nasrallah, partinin 2006 savaşı sırasında evlerini kaybedenlerin ailelerine savaş sonrası tazminat olarak ödediği 300 milyon doların tamamının “seyyid ali hameney’den gelen dini-hukuki para (emval şer’iyye)” olduğunu söylemişti.
hizbullah, ülkenin kuzeydoğusunda, suriye sınırında ve başka yerlerde ışid’le etkin bir şekilde savaşabilecek tek askeri güç gibi görünüyor. aynı zamanda yüzbinlerce yoksul lübnan vatandaşına sağlam bir sosyal ağ sunabilen tek oluşum. mezhep çizgileri üzerinden derin bir şekilde bölünmüş bu ülkede hizbullah ‘ötekilere’e elini uzatıyor.
katar’da her bir yerliye karşılık yedi göçmen işçi var; bae’de ise bu oran bire altı dolaylarında. yüzbinlerce kişinin sokaklara çıkması halinde ordu veya polisin kendisini çaresiz halde bulacağını söylemek mümkün görünüyor. nitekim, bir ‘devrim’ tehdidi bu ülkelerin üzerinde geziyor.
suudi arabistan’ın harcamalarının gelirini aşmasıyla birlkte pek çok kişi, petrol fiyatlarının eski rakamlara dönmemesi veya riyad’ın harcamalarında kesintiye gitmemesi halinde bu körfez devletinin 5 yıl içinde dış değişim rezervlerini tüketmesinden korkuyor.
ımf tahminlerine göre, önümüzdeki beş yıl boyunca petrol varil fiyatının 50 dolar civarında kalması halinde bu beş yıllık süre içinde suudi arabistan hazinesi tükenecek. ülke hazinesi bu yıl da gsyih’de %20’lik bir bütçe açığıyla karşı karşıya. ımf analistlerinin değerlendirmelerine göre suudi arabistan, petrol varil fiyatı en az 106 dolar olmadığı sürece bütçesini dengeleyebilir durumda olmayaca
amerikan propaganda makinası fazla mesai yapıyor. putin’in ortadoğu’daki çarpıcı adımı, uluslararası politikalarda inisiyatiften yoksun, hareketsiz kalmış bir rusya’ya alışmış, yaptırımların ve dünyadaki petrol fiyatlarının düşmesinin bu amaç doğrultusunda başarılı olan sessiz mekanizmalar olduğuna ikna olmuş olan amerikalı ağızları sinirlendirmekten fazlasını yaptı
cumhuriyetçi senatör rand paul, 2014’de cnn’e verdiği röportajda kendi partisiyle zıt düşerek, “biz [amerika birleşik devletleri hükümeti], suriye’de ışid ile müttefikiz,” dedi.
suudi haber ajansı, şalan’ın ölüm bilgisini geçti, ancak onun bir yurtdışı ziyaretinde kalp krizinden öldüğünü duyurdu. haber ajansı ne bu yurtdışı gezisinin hangi ülkeye olduğunu söyledi ne de sağlıklı bir korgeneralin böylesi ani kalp krizinin nedenine değindi. “suudi” arabistan içindeki kaynağın verdiği bilgiye göre şalan’ın cesedi kömüre dönmüş durumdaydı, yani malum ki, bir kalp krizi değil,
"israil genelkurmay başkan yardımcısı, suriye iç savaşı’nın israil’in güvenliğini artırdığını; üniter ve egemenlik sahibi bir suriye’nin artık var olmadığını iddia etti."
iran islam devrimi bu ay 36 yılını dolduruyor. aç gözlü baronların ve akbabaların hakim olduğu zalim bir dünyada ayakta kalmak, kaydadeğer bir başarıdır. islam devrimi ve islami direniş, zalim yezid’e karşı savaşmış imam hüseyin’in (a.s.) soylu takipçileridir. siz kimin tarafındasınız? biz kerbela’dan beri baskıya, ayrımcılığa ve her türden imlemeye maruz kaldık.
enis nakkaş'tan yine çarpıcı analizler, bilgiler: "iran'ın hala 'türkiye'ye uzatılmış el' olarak isimlendirdiği siyaseti, türkiye'nin nato'dan çıkması gerektiği üzerinedir. rusya da aynı şekilde 'türkiye'nin çıkarları amerika'da değil, bizdedir' diyor."
abd uluslararası kalkınma ajansı (usaıd) gibi kuruluşların etkisi, [geçen yüzyılda] amerikan gücünün yükselişine paralel olarak büyüdü. güney amerika ülkeleri – deneyimlerinden hareketle – bu tür hükümet kuruluşlarının getirdiği riskleri erkenden anladı.
daha büyük bir ihtimalle riyad, “petrol silahını” basit bir şekilde, amerika birleşik devletleri’ne tahran’la nükleer anlaşmadan uzaklaşması için baskı yapmak ve rusya’yı şam’a verdiği desteği sonlandırmaya zorlamak için ileri sürmüştür.
suudi hanedanı piyasada damping yapabileceğine ve bir anda da fiyatları geri toparlayabileceğine inanıyor –suudilierin petrol fiyatlarını kontrol ettikleri illüzyonu.- etmiyorlar. bu stratejileri böyle boşa çıktıkça, pekin de çıkış yolunu gösteriyor: fiyatta istikrarı yakalamak için başka para birimleri ile ticaret yapmak! nihayetinde, tek kaybeden amerikan doları ile ticarete sarılanlar olacak.
asya times’ın muhabiri pepe escobar’ın russia today’e anlattığına göre; suudi arabistan rusya’yı suriye üzerindeki tutumunu değiştirmesi için zorlamak, iran’ı kışkırtmak ve amerikan şist gazını piyasadan uzaklaştırmak için petrol fiyatlarının düşmesini istiyor.
israil ordusunun baskın gücüne ve israil ekonomisine sert bir darbe indirdi. bu hafta mağrur israilliler, 1600’den fazla israil askerinin ciddi şekilde yaralandığı haberiyle şok oldular. raporlar, israil’in resmi ölüm rakamının, yani altmış dördün, gerçek sayının çok altında bir fabrikasyon olduğunu gösteriyor.
öyle görünüyor ki iranlılar ve hizbullah her ayrıntıyı düşünmüş ve hiçbir şeyi dışarıda bırakmamış. bu yüzden tüneller yalnızca silah saklama yerleri ve komuta ve kontrol ekipmanlarıyla değil, aynı zamanda mutfaklar, banyolar, klinikler ve verili bir anda tünelde kalan birkaç yüz savaşçının ihtiyaç duyduğu her şeyle donatılmış.
ben her zaman bu çağrıyı yaparım. 5 yıldan beridir, amerika'nın bölgeden çekileceğini dillendirip bir ağ oluşturmaya, paylaşıma veya en azından bir diyaloğa çağrı yapıyorduk. hala yapıyoruz. bir ağ oluşturmanız, müşterek çalışmalarınız aranızdaki çatışmaları önleyecektir. ülkeler arasında olduğu kadar ülke içinde de bir ağ kurabilirsiniz.
suudi cömertliği bir kez daha – ortadoğu’yu ve ötesini vuran şiddetteki, kan lekesi taşıyan ellerinin sorumluluğunu gizlemek amacıyla – para dağıtıyor. en yeni halkla ilişkiler marifeti, haftasonu suudi kralı abdullah’ın lübnan ordusuna yaptığı 3 milyar dolarlık “bağış” oldu.
"amerikan imparatorluğu soğuk savaş döneminden kalma iki oyuncunun aşırı büyümeyle muzdarip unsurlarından biri. sovyetler birliği çoktan gitti, fakat abd ise hala meydanda ve küresel güç tekelinin karşısında rekabet edeni olmamasının faydasını devşiriyor."
devrim muhafızları ordusu kudüs gücü komutanı general kasım süleymani kirman’da düzenlenen şehitleri anma merasiminde yaptığı konuşmada “dünyanın iran cumhurbaşkanına duyduğu saygının ve düşmanın boyun eğişinin iran milletinin mukavemet ve sabrı sayesinde gerçekleştiğini” söyledi.
"suriye krizinden evvel abd el kaide’yi washington’un çok kritik menfaatlerini tehdit eden tehlikeli bir grup olarak kabul ediyordu. ancak suriye krizinden sonra bu konsept dönüşüme uğradı."
bu teşkilat, suriye’deki şii ve alevi toplumunun ve israil ile çarpışmaya sevdalı her insanın teşkilatıdır. bu artık, “golan hizbullahı" olarak adlandırabileceğimiz bir teşkilattır. şimdilerde bu örgütün kurulması, lübnan ve filistin direnişinin modern silahlarla donatılması aşaması yürürlüktedir, sonraki aşamaları israil ve amerika’nın atacağı adımlar belirleyecektir.
islami cihad'ın sitesinden 3. intifada ihtimalini ele alan bir analiz...
batılı ana akım medyadaki bitmek tükenmek bilmez savaşlar ve aç-mutsuz insanlarla dolu bir kıta şeklindeki klasik afrika tarifi, sanki kıtanın hayatını idame ettirmesi için batı’nın sadakasına muhtaçmış yönünde bir yanılsama yaratmaktadır. gerçekte bunun tam tersi doğrudur; batı, afrika’nın sadakasına muhtaçtır.
2011 maya kehanetinin emperyalist ajandanın manipülasyon enstrümanı haline nasıl getirildiği ve kapitalizmin yıkıcı bilançosu hakkında önemli bir chossudovsky analizi ...
amerikalı muhalif sitede yayınlanan bu analizde iran karşıtı ekonomik yaptırımların sivil halka verdiği zarar ele alınıyor.
"clinton senato’nun dış ilişkiler komitesinde mart ayında yaptığı konuşmada al-cezire, russia today, china central television gibi televizyon kanallarının ingilizce yayınlarının yapılmasıyla, abd’nin bir “bilgi savaşına” girdiğini dile getirdi. ayrıca “bu savaşı kaybediyoruz” diye tamamladı sözlerini."
el ahbar'da yayınlanan bu analizde, suriye ve ırak'ın ortak bir siyasi yapı altında birleşmek suretiyle yüzleştikleri mevcut krizi aşabilecekleri belirtiliyor...