Akıl ile kalbin ilişkisi, vahdet ilişkisidir. Kalp, aklın zuhurudur. Akıl kalbe indiğinde, kalp duygu, sevgi, akıl gibi tüm insanî kuvvelerin merkezi olur. Tüm bu algısal kuvvelerin başında akıl gelir. Diğer duyu organlarının tüm verilerini, akıl kontrol altına alır. Bunların hepsinin toplamı kalbi oluşturur.
"Minsk anlaşmaları sırasında Rusya, Kiev ile ilişkilerindeki krize barışçıl bir çözüm karşılığında Donbass Cumhuriyetlerini tanımayacağını söylemede hevesliydi. Sekiz yıl boyunca Kiev kaypak davrandı ve Washington ile NATO'yu da arkasına alarak meseleyi askeri olarak çözme fırsatını yakalamayı bekledi. Washington da Afganistan'dan çekilmesinin cevabını bu şekilde vereceğini düşünüyor."
“İran, Batı Şeria ve Gazze'ye silah dolu 20 gemi gönderdi. Çoğu insanın bu gemilerden haberi yok.” - (Talal Naci – FHKC-Genel Komutanlık lideri)
Bu sonuçlar, siyaset biliminde Lenin'e atfedilen eski bir kuralı kanıtladı: “devrimci teori olmadan devrimci hareket olamaz”. ABD rejiminin “Arap Baharı”nda ve sonrasında istifade ettiği hareketler, hem laik hem de İslamcı akımlara sızabilmişti. Mısır'da laik gençlik, Mursi'nin askeri darbeyle devrilmesini kutlamak için askeri helikopterleri yeşil lazer ışıklarıyla aydınlattı.
Bu ifadeyi ilk kez kullanıyorlar. Siyonist rejimin “varlık yokluk” problemi masaya geri döndü. “Biz (İsrailliler) Kurtuluş Savaşı zamanına geri döndük”, bunlar Ariel Şaron'un sözleri. “1947'de bulunduğumuz yere geri döndük. Sağ kalacak mıyız yoksa aksi mi olacak? İsrail baki mi kalacak yoksa yok mu olacak?”
Al-Mayadeen, Enis Nakkaş’ın çekimlerine son kez konuk olduğu “Ateşten On Yıl” adlı programının bazı bölümlerinden kesitler sundu. Merhum Enis Nakkaş, 2000 yılı sonrasında bölgede yaşanan önemli gelişmeler hakkında şunları kaydetmiş:
Ümeyyeoğulları, Ebû Bekir ve Ömer döneminde valilikler elde ettiler. Benî Hâşim’den ise hiç kimse valilik makamına atanmadı. İşte bu ve benzeri davranışları Benî Ümeyye’nin azı dişlerini keskinleştirdi, onlara kapılar açtı, onların kâselerini doldurdu. Hatta öyle ki Ebû Süfyân b. Harb, Hz. Hamza’nın kabrinin başına gelip şöyle dedi: Senin kendisi için bizimle çarpıştığın şey en sonunda bizim elimize geçti!