Siyonist rejimi vekil olarak kullanan ABD hükümeti, bölgedeki Direniş Ekseni'ni stratejik bir yenilgiye uğratacağı inancıyla Gazze nüfusunun tamamını ezmeye yönelik bir politika izlemektedir. Bu strateji, Washington'un Batı Asya üzerindeki Amerikan hâkimiyetini yeniden tesis etmek ve bölgedeki bağımsızlıkçı güçleri dağıtmak için son girişimi olabilir.
Perşembe günü Güney Lübnan'dan işgal altındaki Filistin'in kuzey bölgelerine yönelik düzenlenen füze saldırısı, gerçekte Lübnan Hizbullah'ının eylemi değil, Filistin direnişinin Siyonist işgale karşı açtığı yeni bir cepheydi.
Hamas'ın İsrail insansız hava aracını ele geçirme başarısı, İslami İran ile Gazze'yi yöneten Filistin İslami direniş hareketi arasındaki derin işbirliği bağlamında görülmelidir. Filistin'e öz savunma araçlarını özür dilemeden sağlayan tek Müslüman ülke İslami İran'dır. Dolayısıyla, Gazze'deki insansız hava aracının ele geçirilmesi hadisesinin jeopolitik mesajı oldukça açık.
"Bu silah İran’dan geldi. Gazze direnişi geçtiğimiz gece ve daha önce, işgalcilerin uçakları karşısında işte bunu kullandı. Direniş böylelikle uçakların direniş hedeflerine yapacağı bombardımanlarını azaltabiliyor ve hatta bu silah bombardımanları engelleyebiliyor. Uçaklar bu silahlardan duydukları korku yüzünden bölgeyi terk ediyorlar."
Eski Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin 2015’te verdiği bir röportajdan...
"Şehid Süleymani’ye suikast düzenledikleri gün onlara evlerinizi satın ve Filistin’den gidin dedik. Bugün İşgal Edilmiş Topraklar’daki kadim Yahudi şahsiyetlerin İsraillilerin bölgeden çıkarılması için bir teşkilat kurduklarını görüyoruz.”
Açıklamada, "ABD işgal güçleri ve paralı askerlerinin - ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) atıfta bulunuluyor - doğu bölgesinde işgal altındaki alanlardan her gün 66 bin varil çaldığı" ifade edildi. Bu miktar Suriye'nin günlük petrol üretiminin yaklaşık yüzde 83'üne denk düşüyor.