Nihayet, Arap Baharı’nın çekirdeği, Foreign Policy dergisinde Jonathan Spyer tarafından yayınlanan bir makale yoluyla ifşa oldu. İsrail Ortadoğu’da tam hâkimiyet için savaş halinde ve Küresel Uluslararası İlişkiler Araştırmaları Merkezi (Rubin Center) araştırmacısı ve Jerusalem Post yazarına göre Tel Aviv, İran’la mücadele etmek için Suriye’ye müdahale etmek üzere.
BM personeli ayrıca Suriyeli isyancıların araçlarının İsrail tarafından teslimatlar aldığını belgeledi: “Geri çekilmeden bu yana yayınlanan üç aylık UNDOF [Birleşmiş Milletler Çatışmasızlık Gözlem Gücü] raporları, İsrail ile bu silahlı gruplar [El Nusra] arasında süregiden bir koordinasyon olduğunu açığa çıkardı.”
29 Kasım 2015 günü Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) yayın organı Foreign Affairs dergisi, “Suriye ve Irak’ta böl ve yönet: Batı neden bir bölünme planlamalıdır?” başlıklı bir makale yayınladı. Makale, Haverford Koleji Siyaset Bilimi bölümünde doçent ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi’nde araştırmacı olan Barak Mendelsohn tarafından kaleme alınmıştı.
“Petraeus, ‘Ben Vladimir Putin’in yapmak istediği şeyin Rus imparatorluğunu diriltmek olduğunu düşünüyorum’ dedi.” İronik olan şu ki, dünya çapında yaklaşık 800 askeri üssü bulunan Amerika Birleşik Devletleri, bir yandan da 2001 yılından beri Afganistan’ı işgal altında tutuyor ve Somali’den Yemen’e, Irak’tan Suriye’ye ve Pakistan sınırlarına kadar her yerde silahlı operasyonlar gerçekleştiriyor.
Mahdi Darius Nazemroaya yazdı...
El-Ahmarlar, tıpkı Husiler gibi, geleneksel olarak Zeydi’dir. Meseleyi daha da karmaşıklaştıracak şekilde, El-Ahmar’lardan pek çok kişi, Islah Partisi’nin üyesidir. El-Ahmar aşiretinin manevi babası Şeyh Abdullah el-Ahmar, Islah Partisi’nin lideriydi. Islah Yemen’de yaygın olarak “Müslüman Kardeşler” partisi olarak biliniyor.
Yemen'deki son karmaşık durum hakkında açıklayıcı-bilgilendirici bir analiz...