İran’da her seçim döneminde, İran Muhafız Konseyi’nin (Şurayı Nigehbani Kanuni Esasi) kendi çıkarlarına uygun adayları seçerek seçim sürecini manipüle ettiğini iddia eden bir anlatı ortaya çıkar. Bu iddiada bir geçerlilik payı var mı? Batı demokrasilerinde de benzer kurumlar mevcut mudur?
NATO rejimlerinin Mısır'daki askeri diktatörlüğü veya barbar Suudi rejimini desteklemekte hiçbir sorunu yok, ancak İranlıların oy hakları konusunda çok “endişeli” görünüyorlar.
İran'ın siyasi sistemi Batı medyası ve onların sözde uzmanları tarafından genelde tamamen laik ve Batı merkezli bir çerçevede analiz edilir. Bir dereceye kadar, İslami sistemin bu yanlış okunması İran'ın lehine işler. NATO rejimlerinin 42 yıldan fazla bir süredir İran'daki İslami sistemi devirmeyi başaramamasının nedenlerinden biri de budur.
Al-Mayadeen, Enis Nakkaş’ın çekimlerine son kez konuk olduğu “Ateşten On Yıl” adlı programının bazı bölümlerinden kesitler sundu. Merhum Enis Nakkaş, 2000 yılı sonrasında bölgede yaşanan önemli gelişmeler hakkında şunları kaydetmiş:
Berşeva’yı 40 km menzilli Grad füzeleriyle vurduğumuzda dünya çok şaşırdı. Bundan dört yıl sonra, 2012’de direnişimiz İran İslam Cumhuriyeti’nin sağladığı Fecr füzelerini ve kendi üretimimiz füzeleri kullanarak Tel Aviv’i ilk kez vurmuş oldu. 2014’te Tel Aviv’i 170 füzeyle vurduk, bunlar arasında İran’ın sağladığı Fecr füzeleri de vardı.
Ehl-i Sünnet’in bu büyük âlimi Âlûsî şöyle der: "Hz. Meryem’in Peygamber olduğu görüşünü kabul etsek dahi bunu söylemek caizdir." Yani sahih ve sarih rivayetler Hz. Meryem’in peygamberlerden biri olduğuna delâlet etse bile Hz. Fâtıma (a.s.), Hz. Meryem’den daha üstündür!
Abdestin yaygın şekli Emevi kaynaklı ve yaygınlaştırılması tamamen politik / Bidatlerin yaygınlaşmasında Yahudi etkisi / Ümmü Külsûm’un evliliği konusu / Ehl-i Beyt İmamlarının çocuklarına halifelerin isimlerini vermeleri meselesi