Stepan Bandera, 20. yüzyılın başlarında Ukrayna için bağımsız bir devlet kurmak isteyen Ukraynalı bir milliyetçiydi. Ancak bu arayış onu Nazi Almanyası ile el ele vermeye götürdü. Bandera ve bugünlerde Ukrayna Milliyetçileri Örgütü (OUN) olarak bilinen destekçileri, daha sonra Nazi rejiminin emriyle binlerce Polonyalının sistematik olarak öldürülmesinden sorumlu olacaktı. OUN sonunda Sovyetler tarafından ezilecek ve hapsedilecek olsa da, hücreleri Ukrayna'nın batı kesiminde on yıllar boyunca güçlü kalmaya devam etti.
İslam tarihi, Güneydoğu Avrupa'da milliyetçilik ve dini dönüşüm alanında uzman Kanadalı-Arnavut tarihçi Dr. Olsi Jazexhi, Balkans Post ile yaptığı ropörtajda, Amerika Arnavutluk'u uluslararası cihatçılık için güvenli bir bölgeye çeviriyor, dedi. Ropörtajın tam metnini aşağıda okuyabilirsiniz.
EUCOM ve NATO’nun kaygısı aslında Türkiye’nin Rusya’ya daha fazla yanaşıp ardından NATO’yu terk etmesiydi. Bu durum şu anda olması istenen bir şey değil. (1991’den bu yana CENTCOM ABD dış politikasının şekillenmesinde büyük rol oynuyor. Savunma Bakanı Mattis bir CENTCOM aygırıdır. Onun ve CENTCOM’ un ağzının payını aldığını görmek güzel.)
Videoda, Hamas’ın tank savar füzesini ateşlemeyi biri hariç tüm askerlerin otobüsü terk etmesinden sonraya bıraktığı görülüyordu. Bu durum İsraillileri tehdit için kullanıldı. Öte yandan, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah da bu tank savar füzelerinin Gazze’ye Hizbullah tarafından sokulduğunu söyledi.
Netanyahu’nun sunumundan açıkça anlaşılıyor ki Hizbullah, düşmanı karşısında “bir korku dengesi” kurmayı başardı. İsrail artık Hizbullah ve Lübnan’ın altyapısına zarar verip kendisi de küçük bir zararla sıyrılıp gidemez, zira teşkilat gelişmiş askeri kapasitesinin tamamını kullanarak etkili bir cevap verecek.
Dimona Nükleer Tesisi ve Hayfa’daki kimyasal silah fabrikaları Hizbullah ve İran füzelerinin menzili içindedir. Tel Aviv üzerinde bir nükleer mantar bulutu ya da Hayfa’da bir zehirli gaz sızıntısı düşünün. İsrail’in nükleer ve kimyasal silahları kendi boynundaki değirmen taşlarına dönüşmüştür.
El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri, Ebu Musab Zerkavi’ye (bu mektup ABD güçleri tarafından 9 Temmuz 2005’te ele geçirildi) yazdığı bir mektupta -Zerkavi ABD’nin Irak işgalinin ilk yıllarında işgalciler yerine Şiileri hedeflediğinde- şöyle sormuştu: tarihte Şiileri ortadan kaldırmayı başarmış herhangi bir İslam devleti var mı?