Ancak işler Hamas'ın tam bir yenilgisi yönünde ilerlerse, kapsamlı bir savaşa gireceğiz. Ayrıca Filistinlilerin sınır dışı edilmesine de karşıyız ve eğer bu iki ilke ihlal edilir, sınır dışı edilme ya da Direnişin yenilgiye uğratılması tehlikesi doğarsa, bölgesel bir savaşa dönüşse bile topyekûn savaşa gireceğiz. Zira Filistin Direnişinin yenilmesi Filistin davasının da kaybedilmesi demektir.
Muhsin Rızai şöyle devam etti: “Ülke içinde halkçı ve devrimci bir hükümet işbaşına geldi. Bu fırsattan yararlanmak gerekiyor. Bunun için de Devrim’in ilk on yılının değerlerini diriltmemiz lazım. Devrim’in ilk on yılındaki değerler son yirmi otuz yıl içinde dönüşüme uğramıştır.”
Etan Kohlberg, çağdaş bir oryantalist ve Şiilik araştırmalarında aktif, Siyonist bir uzmandır. O, “Râfıza” terimi hakkında yazmış olduğu iki makalede, mezkûr terimin anlamını ve tarihsel arka planını açıklamayı amaçlamış; ilk Şiî ve Sünnî kaynaklardan yararlanarak, yüklendiği mânâları incelemiştir. Kohlberg, bu terimin başlangıçta olumsuz bir anlama sahip olduğu, ancak Şia İmamları tarafından müspet ve iftihar verici bir anlama dönüştürüldüğü konusunda ısrarcıdır.
Zira çatışma, "intikam" güdüleriyle yapılan ya da taktiksel savaşlardan ümmetin kalbi, Peygamberinin miraç yolu ve ilk kıblesi için verilen bir mücadeleye dönüşmüştür. İşgal altındaki Kudüs nedeniyle bölgesel bir savaş açma tehdidi inkâr edilemez bir hakikattir ve "Kudüs Kılıcı" savaşından sonra işgalcilerin yenilgisinin taktiksel düzeyden stratejik aşamaya döndüğünü doğrulamaktadır.
Haritalar değişmeyecek çünkü onları değiştirmek yeni çatışmalara ve istikrarsızlıklara yol açabilir. Bununla birlikte, sınırların minimum kısıtlamaları olacaktır. Başka bir deyişle, siyah sınır çizgisi, neredeyse var olmayan AB sınırlarına benzer şekilde açık gri bir çizgiye dönüştürülecektir.
İkisi de suda şehid olmuştular ve su bedenlerini aynı noktaya getirmişti. Çok şaşırtıcı bir durumdu. Hüseyin'e “Bunu nasıl bildin?” diye sordum. Bana, “Önceki gece rüyamda Ekber Musayipur’u gördüm, bana esir alınmadıklarını ve şehid edildiklerini söyledi” dedi. “Yarın bu saatte döneceğim ve Sadıki de ertesi gün dönecek ” dedi diye de devam etti.
Kudüs Gücü bunu Sudan ve Mısır üzerinden yapıyordu. Sina Çölü’nde kazılan yeraltı tünellerinden gizlice geçerek Gazze’ye ve Filistinlilere ulaştı. Bu süreç daha sonraki aşamalarda da devam etti ve 8 Gün Savaşı’nda (2012) dikkat çekici ölçüde hız kazandı.