Her zerrede, damlada, varlıkta ilahî sevgi vardır çünkü hepsi Hak Teâlâ’ya doğru bir hareket halindedir. Her varlık hareket halindedir. Bu âlemde sakin bir varlık yoktur. Bu hareket, Hakk’a doğru bir “hubbi harekettir” (sevgi hareketidir). Bu hareket, her zaman yükseliş yönlü bir harekettir; düşüş yönlü bir hareket değildir. Sonbaharda yaprağın düşmesi gibi zâhiren düşüş yönlü hareketler bile bir başka yükseliş hareketinin çizgisi üzerindedir.
Suudi liderliğinin çok yanlış bir zamanlamada fitilini ateşe verdiği bu petrol savaşı, OPEC’in yıkılmasına ve petrol için neredeyse adil fiyatları koruyan küresel bir kuruluş olarak tarihe gömülmesine yol açacaktır. Bu krizin en büyük zarar gören tarafı kuşkusuz Suudi Arabistan Krallığı olacaktır. Çünkü ilk olarak liderlik rolünü daha sonra ise petrol gelirlerinin çoğunu kaybedecektir.
Programımızın konusu “Muhyiddin İbn Arabî’nin sözlerinde el-Mehdîyyü’l-Muntazar” olacak... İbn Arabî İmam Mehdî hakkında ‘‘ölü’’ sözcüğünü değil, “fekîd” lafzını kullanıyor. Yani İmam Mehdî’nin gâip olduğuna imâda bulunuyor.
Bu savaşın amacı ise Rusya’yı şartlarına boyun eğdirmek ve Corona virüsünden dolayı tüketimin azalması nedeniyle gerileyen petrol fiyatlarını yükseltmek için OPEC’i günlük yaklaşık 1,5 milyon varil üretim azaltma kararına uymak zorunda bırakmaktır.
İbn Hazm: Bundan dolayı Ömer konuşmaya başladı. Bu da yazının yazılması halinde ümmetin asla sapmayacağı şeklindeki hayrın önüne geçmesine neden oldu. Bu hadisin bizim açımızdan önemi hala devam etmektedir ve kalbimizde bir yaraya dönüşmüştür.
Allah aşkına Resûlullah (s.a.a.) hayatta iken ve hem de O’nun huzurunda ihtilâfa düşüyorlarsa, O’nun vefatından sonrasını varın siz düşünün! Bu konu basit bir mesele değildir. Bu mesele ümmetin geleceği ile alakalıdır.
Lübnan politikası, daha önce görülmemiş boyuttaki mali krizler ve geniş halk hareketleri ile eşzamanlı olarak Başbakan Saad Hariri’nin istifasını açıklamasının ardından yeni bir aşamaya girdi.