Tıpkı 1776 sonrasındaki ABD gibi, 1979 sonrası İran da yeni bir felsefeye dayanan siyasi bir deneydir. Amerikan Cumhuriyeti'nin yeni, devrimci Aydınlanma düşüncesine dayanmasına benzer şekilde, İran İslam Cumhuriyeti de yeni ve devrimci İslami Cumhuriyet düşüncesini temel alıyor.
Makale yazarının, İmâmiyye’nin düşünsel sistemindeki “On İki İmam” ve “on ikinci imamın gaybeti” düşüncesinin temel/özgün/asil [bir düşünce] olmadığı konusundaki en önemli delili; On İki İmam Şiîliği’nin ilk kaynaklarında bu bağlamdaki hadîslere rastlayamamasıdır. Oysaki makale yazarının müracaat ettiği metinler ve hicrî III. yüzyılın sonlarına ait diğer birkaç metin de incelendiğinde, yazarın ulaştığından farklı sonuçlara ulaşılmaktadır.
O, kitabının “nemetu’l-ârifîn” kısmında, âriflerin makamlarından bahsediyor. Bunun Aristo düşüncesiyle hiçbir ilgisi yoktur. Şifâ kitabında da kısmen aşmıştır. Ancak onun Aristo düşüncelerini aştığını ve antik İran düşüncesine aşina olduğunu açıkça gösteren kitabı el-İnsâf idi. El-İnsâf kitabı maalesef şu an elimizde değil. Bu kitap 20 ciltti.
İnsanların farkında olmadığı hususlardan biri, temel meselelerin hiçbir zaman görünür olmamasıdır. Bakın tümel bir şey söylüyorum. Temel meseleler hiçbir zaman görünür değildir. Görünür olan şeyler, çok da esaslı olmayan şeylerdir. Sadece bedenden örnek vereyim, zaten görünmeyen ruhtan söz etmiyorum, sadece bedenden bahsediyorum. Sokrat ile cahil bir adam bir yerde oturuyor olsa siz sadece iki tane beden görürsünüz. Sokrat’ın düşüncesini görebilecek durumda değilsiniz.
Ümeyyeoğulları, Ebû Bekir ve Ömer döneminde valilikler elde ettiler. Benî Hâşim’den ise hiç kimse valilik makamına atanmadı. İşte bu ve benzeri davranışları Benî Ümeyye’nin azı dişlerini keskinleştirdi, onlara kapılar açtı, onların kâselerini doldurdu. Hatta öyle ki Ebû Süfyân b. Harb, Hz. Hamza’nın kabrinin başına gelip şöyle dedi: Senin kendisi için bizimle çarpıştığın şey en sonunda bizim elimize geçti!
Resûlullah’ın (s.a.a.) vasiyeti de onlara (Ehl-i Beyt’e) aittir. ‘‘Hak şimdi ehline döndü’’ ifadesi de Osman’dan sonraki döneme yöneliktir. Artık ne diyeceğimi bilemiyorum. Müminlerin Emiri daha ne desin?
Lütfen, Müminlerin Emiri’nin “Bana ait olan iş (hilafet) için karşımda birleştiler” sözüne dikkat ediniz. Kimileri Müminlerin Emiri “Ben hilafete diğerlerinden daha çok hak sahibiyim” ifadesini nerede kullanmış ve hilafeti talep ettiğine dair bir sözü ne zaman söylemiştir, diye itiraz etmektedirler.