Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.
Siyonist rejim istihbarat kaynaklarına yakınlığıyla bilinen DEBKA sitesi, İslam Devrimi Muhafızları Ordusu’nun Amerikan emperyalizminin Batı Asya’daki en büyük üslerinden birini doğrudan vurmasının stratejik anlamını iyi kavramış gözüküyor. Sitedeki ilgili analizin bir bölümünün çevirisini sunuyoruz:
1990'larda Fransız ve Cezayir gizli servisleri tarafından Cezayir'de Silahlı İslami Grup'un (Groupe Islamique Armé / GIA) yaratılışına şahitlik ettik. GIA, IŞİD Suriye'de ne yaptıysa Cezayir'de kesinlikle onu yaptı. Geniş çaplı katliamlar, tecavüzler ve benzeri şeyler İslam adına işlendi. IŞİD'in Ebu Bekir el-Bağdadisi gibi Şerif Gousmi, namı diğer Ebu Abdullah Ahmed adında sahte bir halifeleri vardı.
“Bağımsızlık Bildirgesi, Amerikan kapitalist ulus devletinin gelişmesi bağlamında siyahilerin köleleştirilmesini ve yerli halkın soykırıma uğratılmasını zımnen meşrulaştırmıştır."
Ana akım medyada nihayet yayılmaya ve küresel kolektif şuurda yer etmeye başlayan bilgilere rağmen Suudi emperyalizminin Yemen’deki kanlı tarihi hala büyük oranda keşfedilmiş değildir.
Washington’un politik sistemi askeri sert güce dayalıdır ve bu güç bugün Çin-Rus-İran saldırı kapasitesinin gerisine düşmüştür. Bu durum Avrasya ve partnerlerinin (Türkiye, Hindistan, Katar, Pakistan, Lübnan, Suriye, Libya, Mısır, Filipinler vs.) stratejik bağımsızlığının garantisidir. Renkli devrimlere gelince, buradaki üçkâğıtçılık gün ışığına çıkmıştır ve ülkeler bu türden saldırıları sonlandırırken onları kolayca tanımakta ve hızlıca harekete geçmektedirler, tıpkı 2014’te Hong Kong’da olduğu gibi.
Dünyanın en varlıklı 62 kişisi en yoksul 3,6 milyar insanınkinin toplamından daha fazla zenginliğe sahip. Bu iğrenç bir durumdur. Bu denli bol kaynaklara sahip bir dünyada yoksulluk ve açlık için hiçbir bahaneye yer olamaz.