İnanılmaz büyüklükteki can ve kan kaybına rağmen rağmen Direniş Cephesi sözüm ona süper güçlerin ve onların her şeye burnunu sokan müttefiklerinin yenilebileceğini gösterdi. Bu adalet ve barış için mücadele etmekte olan her insanın içselleştirmesi gereken bir derstir.
Türkiye’nin Doğu’ya yönelmesi Batı’nın oyun planını mahvedebilir. Bunun olmasını ancak ümit ederiz. Ancak Washington’un arkasındaki efendiler ve ekonomik elitler, bir muharebeyi kaybettikten sonra vazgeçme eğilimi taşımazlar. Yenilgi tam olmalıdır. Ya onlar yenilecektir ya da dünyanın geri kalanı. Ya hep ya hiç.
"Tarihte hiçbir zaman ABD’nin nükleer silahlarına erişimi kesilmemişti ve uçuşa yasak bölge ve İncirlik’e giden enerjinin kesilmesiyle olan tam da budur... Yanıt olarak ABD şimdi Erdoğan’a karşı son derece çirkin bir Melez Savaş saldırısı başlatmayı düşünüyor."
Tahran’daki Kayhan Enstitüsü’nden Amin Abadi, meşhur iktisatçı ve jeopolitik analisti Peter Koenig ile bir röportaj yaptı.“ Röportaj Farsça olarak, İran’ın en önde gelen gazetelerinden Kayhan (Evren) gazetesinde yayınlandı. Aşağıda röportajın orijinal İngilizce versiyonu[nun tercümesi] sunulmaktadır.
Doha’nın bakış açısına göre Ankara ile işbirliği ABD’nin bölgeden çekilişi sonrası için bu doğalgaz zengini şeyhliği korumaya matuf vizyoner bir plan. Katar hâlihazırda 10.000 kişilik askeri personeliyle Batı Asya’daki en büyük Amerikan üssüne ev sahipliği ediyor. Bununla birlikte Washington’un önceliklerinin değişmesi Batı Asya’dan somut bir şekilde gözlenebiliyor.
Suriyelilerin maruz kaldığı türden bir travmadan geçmiş halklar ya psikolojik olarak yenilmiş bir ulus haline gelir, ya da içinden geçtikleri krizden güçlenerek çıkarlar. Ben bu kriz sürecinde Suriye’ye yaptığım ziyaretlerden hareketle, halkın daha güçlü çıkacağından eminim. Suriyelilerin ruhuna çelik katılmıştır.
Genellikle bu para muhtelif yabancı finans kuruluşları tarafından İsviçre bankalarından çekiliyor ve İstanbul’a gönderiliyor; burada bulunan özel kuryeler de bu meblağı alarak Nusra Cephesi militanlarına ulaştırıyor. İşte bu sebeple, Katar vakıflarının faaliyetleri konusunda düzgün bir uluslararası soruşturma yürütülmeksizin bu tür grupları yenilgiye uğratmak mümkün değildir.