"İran İslam Devrimi, siyasi, ekonomik ve askeri egemenliğin yanı sıra kültürel egemenliği de hedefliyordu. Miraslarının ihtişamıyla uyanan ve Batı yörüngesinden kararlı bir şekilde çıkan İslam uluslarının hayaleti, İran modelinin yayılmasını önlemek için bir ‘çevreleme’ stratejisi başlatan yeni sömürgecileri dehşete düşürdü."
Siyonist rejimin stratejik yapısını barındıran hayati coğrafyanın alanı 2 bin kilometre kareyi geçmiyor. Bu alan Siyonist nüfusun yüzde 70’ini, altyapının ise yüzde 80’ini içerisinde barındırıyor. Bu stratejik bölgelere yapılacak olan akıllı füze saldırıları, askeri değeri olmayan hata paylarıyla hedefe doğrudan isabet edecektir.
18. yüzyıl ve 19. yüzyılın başları boyunca yankı bulan bu İslami Cumhuriyetçi yeraltı hareketi, Fransız Devrimi ile sonuçlanan diğer pek çok Aydınlanmacı akımla da işbirliği içinde olmuştur. İki öncü İngiliz Romantik Percy ve Mary Shelley de radikal ütopik fikirlerini İslami Cumhuriyetçilikle eşit tuttukları bir evreden geçmişlerdir – onların düşünsel durumunu Garcia “Gnostik Şii İslam” olarak...
Hüccetü’l-İslam Seyyid Haşim el-Haydari ile söyleşi, Erbain törenlerindeki yürüyüş ve onun fırsatları ekseninde olacaktı; ancak randevu günü o kadar sıcak ve samimi karşılandık ki bu fırsattan yararlanıp başka sorular da sorduk. Bölgedeki yeni gelişmeler, Direniş Ekseninin durumu, Suudi liderlerin davranışları, Amerika’nın bölgedeki rolü, Devrim Lideri’nin Batılı gençlere iki mektup yazmasının sebebi gibi konular asli sorularımız oldu.
Marks’ın “tarih iki kez tekrar eder, birincisinde trajedi, ikincisinde komedi” şeklindeki sözünün aksine Siyonistler için ilkinde tarih komediydi, şimdi ise onun trajedi kısmı yaklaşıyor.
Bölgesel politikalar uzmanı Enis Nakkaş’ın Tahran’da stüdyo konuğu olduğu programa siyaset bilimci Elif Sabbağ İsrail işgali altındaki el-Celil’den, FKÖ Merkez Kurulu Üyesi Nebil Amr da Ramallah’tan konuk olarak katıldı.
Kendine ulaşınca başkasından kurtulur. Kendi yalnızlığını bulunca da kendi yalnızlığının Hak Teâlâ’nın yalnızlığının bir mazharı olduğunu görür. İnsan Allah’a sahip olduğu zaman artık başka ne isteyebilir? Arifin dediği gibi eğer O’na ait olursan artık her şey senin olur, her şey sana yönelir.