Birinci, ikinci ve üçüncü ciltte tüm bu iddialarınızı ele alıp irdeledim ve bu konularda yanıldığınızı kanıtladım. Siz de bundan sonra kalkıp bütün bu meselelerin ikincil, ayrıntı mesabesinde şeyler olduğunu söylediniz. Her şeyden önce sizin bu meseleleri ikincil ve önemsiz görme hakkınız bulunmuyor. Zira On İki İmam Şiası’na ve temel ilkelerine karşı olumsuz bir tasavvur doğurmak için tüm bu meseleleri ardı ardına toplayıp önümüze döken sizsiniz!
Mezkûr rivayet, İslam âlimleri nezdinde sened açısından herhangi bir tartışmaya konu olmamıştır. Senedin sağlamlığı hem Şiî hem de Sünnî ulema tarafından ifade edilmiştir. Bahsettiğimiz hadis, herkesin bildiği ve işittiği “Benimle, Harun’un Musa’yla olan konumunda olmayı istemez misin?” şeklinde bilinen ‘‘Menzile Hadisi’’dir.
İbn Hazm: Bundan dolayı Ömer konuşmaya başladı. Bu da yazının yazılması halinde ümmetin asla sapmayacağı şeklindeki hayrın önüne geçmesine neden oldu. Bu hadisin bizim açımızdan önemi hala devam etmektedir ve kalbimizde bir yaraya dönüşmüştür.
Bu rahmetlerin tüm âlemle vasıtası Allah’ın velisidir. Eğer Allah Teâlâ’nın kendisidir dersek kimse bunu sorun etmiyor. Cebrail ve meleklerdir dersek de kimse bunu sorun etmiyor. Ama bu işleri yapan meleklerin ve melekûtun emiri Allah’ın yüce velisidir dediğimizde bu bazılarına tahammül edilmez geliyor.
Bugün salavattan “Âlihi” kısmını atıp da “ve sellem”i ekleyenler Ümeyyeoğullarının sünnetine tabi olduklarını bilsinler. Emeviler için bir taraftan Âl-i Beyt’in lideri olan Ali’ye (a.s.) lanet edip diğer taraftan da “sallallahu aleyhi ve Âlihi” demek mümkün değildi.
“İngiliz Şiiliği” veya “Londra Şiası” bir süredir dillerde dolaşan bir terimdir. İmam Humeyni’nin “Asil-Gerçek Muhammedi İslam” karşısında “Amerikancı İslam”ı söz konusu etmesinden sonra İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei ve ülke aydınları da “İngiliz Şiiliği” adlı tehdide dikkat çekti.
"Öncelikle defalarca üzerinde durduğumuz bir hususa işaret etmek istiyorum. Şeyh İbn Teymiyye’nin eserlerinin genelinde görülen manzara şudur: O, Ali (a.s.) ile ilgili bir fazilet, menkıbe ve özelliği ele aldığında şu adımları izler..."