Dünya kapitalist krizinin daha önceki dönemlerinde hegemonik düzenin çöküşüne siyasi istikrarsızlık, yoğun sınıfsal ve toplumsal mücadeleler, savaşlar ve yerleşik uluslararası sistemdeki kırılmalar damgasını vurmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının 1936-39 İspanya İç Savaşı ve onun sonucu olan faşist diktatörlük olduğunu hatırlayalım. Filistin'de tehlikede olan küresel geleceğimizdir.
Buhari Muhammed Bello Cega, dünyayı yaşadığı yerde vuku bulan suçlar konusunda ikaz etmek üzere sosyal medyaya yöneldi. Buhari, eşi ve bebek yaştaki kızıyla birlikte öldürülmeden önce, Şiilerin yaşadığı ve bütün inançlı insanları – hoşgörüyü nefretin üstüne koydukları için Şiileri de, Hristiyanları da – yok etme derdinde olan bir rejim tarafından düzenli olarak hayata geçirilen korkunçlukları anlatabildi.
13 yaşındaki Filistinli Ahmed Manasre’nin Doğu Kudüs’teki bir mahallede kaldırımda kan kaybından ölümünü gösteren video, “şok edici”, “rahatsız edici” ve “izlemesi acı verici” olarak tanımlandı. Acı içinde can çekişen çocuğu izleyen İsraillilerin taş yürekli sözlü sataşmaları ve tacizleri, “kalpsiz” ve “zalimce” şeklinde betimlendi – ki gerçekten de öyle.
Amerikan propaganda makinası fazla mesai yapıyor. Putin’in Ortadoğu’daki çarpıcı adımı, uluslararası politikalarda inisiyatiften yoksun, hareketsiz kalmış bir Rusya’ya alışmış, yaptırımların ve dünyadaki petrol fiyatlarının düşmesinin bu amaç doğrultusunda başarılı olan sessiz mekanizmalar olduğuna ikna olmuş olan Amerikalı ağızları sinirlendirmekten fazlasını yaptı
Pan-Arap dünya IŞİD’in ellerinde yok edilme tehlikesiyle kaşı karşıyayken, İran gerçek direniş eksenine öncülük ediyor: Lübnan’dan Yemen’e ve Bahreyn’e kadar, Vahhabizm’i teşhir eden ve ülkelere ve toplumlara, gerçek ezenlere karşı bir arada durma çağrısı yapan sesler yükseliyor.
Enis Nakkaş'tan yine çarpıcı analizler, bilgiler: "İran'ın hala 'Türkiye'ye uzatılmış el' olarak isimlendirdiği siyaseti, Türkiye'nin NATO'dan çıkması gerektiği üzerinedir. Rusya da aynı şekilde 'Türkiye'nin çıkarları Amerika'da değil, bizdedir' diyor."
ABD hükümeti herkes için özgürlük ve adalet iddiasında bulunabilir, ancak gerçekte faşist bir devletin dört ana özelliğinin dördünü de taşımaktadır: tek parti hükümeti, müsrif bir ekonomik eşitsizlik, içeride totaliter polis devleti ve dışarıda militarizm, güçlü bir şekilde propagandaya dayanma.