Mao onlara o dönemdeki Arapların nüfusunu soruyor, onlar da 200 ila 250 milyonluk bir nüfusa sahip olduklarını söylüyorlar. Mao bunun üzerine başını eğip biraz düşünüyor ve “Araplar savaşta beş milyon insan kaybetmeye razı olduklarında Filistin’in özgürleştirilebileceğini” söylüyor.
Eğer Hizbullah olmasaydı Güney Lübnan muhtemelen Batı Şeria ve Golan Tepeleri gibi işgal edilmiş bir toprak haline gelecekti. İran lideri Ayetullah Hameney, 1980’lerden beri “Siyonist rejimin yeni toprakları çiğneyemediğini, aynı zamanda bazı yerlerden çekilmeye başladığını” söylemişti. Hameney’e göre Filistin direnişi bu geri çekilmelerde “büyük ve belirleyici bir rol” oynadı.
Aslında bu durum, İran’ın bu şartlar altında Filistin’i savunmak için bölgesel eksen kurma işini kolaylaştırıyor.
El-Zevavi, sözlerine şöyle devam etti: “İmam Humeyni, kutsal Necef şehrindeyken bizim [Filistin] devrimimizi benimsedi ve zekât ve humusların hayatlarını riske atan Filistinli savaşçılara gönderilmesine ilişkin meşhur fetvasını da o zaman verdi.”
Safevi, Al Monitor sitesinin kendisiyle yaptığı röportajda “İslam Devrimi’nden (1979) yıllar önce babam, binlerce genci Filistin’i özgürleştirmek amacıyla oraya gidip savaşmaları için hazırlamıştı. İran’ın Filistin trajedisine ilgisi o dönemlere kadar gider. Babam, halkı Filistin konusunda uyaran ve onların farkında olmalarını sağlayan ilk insanlardandı” dedi.
11 Eylül günü Filistin’e Dönüş İçin Küresel Kampanya Konferansı’nda, Sahraaltı kıtanın en esin verici liderlerinden biri, gayrimeşru İsrail devletinin en adanmış karşıtlarından biri ve Filistin’in özgürlüğünün daimi savunucusu, Şeyh İbrahim Zakzaki’nin oğlu Hamad Zakzaki’ye veda ettik. 12 Aralık günü, Hamad’ın Siyonist yanlısı Nijerya hükümet güçleri tarafından öldürülmesi haberi...
Arap rejimlerinden nefret ediyor, çünkü onların da Filistin’i özgürleştirmeyeceğini biliyor. İran’la, Lübnan’daki Hizbullah’la ve Filistin Direnişi’ne silah sağlamak isteyen herkesle ittifak kurulması gerektiğine inanıyor. İran’ın El Kassam Tugayları’nı silahlandırmadaki rolünü inkar etmiyor. Bunun “İslam ümmetinin görevi” olduğunu söylediği aktarılıyor.