Amerikalı tarihçi ve muhalif akademisyen Howard Zinn’e göre, Hiroşima’da 140.000 Japon sivil “toza ve küle dönüştü”. Nagazaki’de 70.000’in üzerinde sivil yandı ve her iki şehrin 130.000 sakini de takip eden beş yıl içinde radyasyona bağlı hastalıklardan dolayı hayatını kaybetti.
"Zengin petrol kaynakları ve dolayısıyla para kaynakları nedeniyle Ortadoğu’ya ve bir ölçüde dünyaya baskı uygulamaya çalışan Suud Hanedanı, içinden geldiği çöle hızla geri dönüyor olabilir."
Körfez İşbirliği Konseyi’ne üye devletler – Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri – ve beraberinde bazı Arap Birliği ülkeleri, Türkiye ve İsrail, aktarıldığına göre geçen hafta kendilerini, Suriye’de yakın zamanda kurulan İslami Cephe’yi güçlendirmek için yaklaşık 6 milyar dolar aktarılmasını sağlamaya adadı.
Rockefeller/Rothschild petrol tekelinin bölgedeki (Ortadoğu’daki) petrolü keşfetmesinden beri, petrol kazançlarını kendi halkları için elinde tutmak isteyen Bumedyen, Nasır ve Musaddık gibi bölgesel milliyetçi liderler ile, petrolü giderek büyüyen kapitalist şirketin tekerleklerini yağlamak için kullanan İlluminati bankacılık karteli arasında kaynak savaşları yaşandı.
"Siyonist hareketin daha en başından itibaren, Suudi kraliyet ailesi Yahudi devleti projesine pratikte kayıtsız, hatta neredeyse sempatik bir tavırla yaklaşmıştır. Kral Abdülaziz son tahlilde İngiliz sömürge güçlerinin tam bir uşağıydı ve efendilerine olan sadakatini ispatlamak için hiç vakit kaybetmedi."
"Alluş’un istediği şey: (Başkenti Şam olan) Emevi Halifeliği’nin canlandırılması ve Şam’ın İranlılardan, Şiilerden ve Alevilerden 'temizlenmesi'. Bunların hepsi 'kafir' olarak görülmektedir; ya Selefi İslam’a tâbi olurlar ya da ölmelidirler. Bu duruşu “ılımlı” olarak yorumlayanlar akıl hastası olmalıdır."
"Ekim Savaşı hiçbir şüpheye yer olmaksızın şunu göstermişti ki İsrail ordusunun, dev Amerikan askeri yardımı ve açık çek mali desteği olmaksızın Siyonist koloniyi savunmasına imkan yoktur."