Perşembe günü Beyrut'ta düzenlenen bir basın toplantısında konuşan Hamas'ın üst düzey yetkilisi Usame Hamdan, “tünellerin su baskınlarına dayanacak şekilde inşa edildiğini ve İsrail'in tüm planlarının dikkate alındığını” söyledi.
Gazze’deki savaş sadece Direniş örgütlerinin askeri kapasitelerini geliştirmesine dayanmadı. Direniş örgütlerinin, Temmuz 2006 savaşında Lübnan’da Hizbullah’ın yaptığına benzer bir şekilde kendi haberleşme ağını geliştirmesi de, geniş ölçekli koordinasyonu sağlayarak ve Direniş savaşçılarının kayıplarının azalmasına katkıda bulunarak önemli bir rol oynadı.
Hizbullah ise, Temmuz Savaşı’nı inceleyen ABD askeri uzmanlarının belirttiği gibi, Vietnam’daki Dien Bien Phu muharebesinin derslerinden çok şey öğrendi, bunlara yaslandı ve bu dersleri parmak ısırtıcı yeni düzeylere taşıdı. Gazze’deki Direniş’in kahramanca performansından görülüyor ki, onlar da Vietnam ve Hizbullah deneyimlerinden dersler çıkarmışlar.
Ertesi gün Ümmü Muhammed’in kendisi haberlerdeydi. Oğulları ve bütün ailesi de haberlerdeydi. Onlardan devamlı, aynı aileden öldürülen “18 kişi” veya “17 kişi” diye bahsediliyor, isimleri çok ender olarak belirtiliyordu...
İranlılar bu roketleri Filistinlilerin beyinleri üzerinden Gazze’ye kaçırdılar ve roket yapım bilgisini savaş ve saldırılara rağmen dokunulmaz kıldılar. Bu, İranlıların nükleer programlarında da uyguladıkları ve “bilginin bombalanamayacağı” felsefesinin altında yatan stratejiyle aynıdır.
İsrail ile Gazze’deki Filistinliler arasındaki çatışmaların son halkasında, İslami Cihad kesintisiz İsrail bombardımanına karşı gerçekten misilleme yaparak, alışılmışın dışında bir şey yaptı.
Gelen bilgilere göre “İsrail”, Lübnan ve Gazze’deki direnişin gelecekteki bir savaşta Siyonist topluluğa karşı patlayan insansız uçaklar kullanmasından ve direnişin ana roket cephanelerinden korkuyor.