Bu birliktelik, “O olmadığı takdirde, diğer varlıklar da olmayacaktır” anlamına gelir. Konuyu bir örnekle zenginleştirmek mümkündür: Güneş ve ışınları bir aradadırlar, öyle değil mi? Peki, bunlar arasında bir eşitlik ilişkisi mi söz konusudur? Hayır. Güneş hal diliyle, ışınlarına, “Eğer ben bir ân olmasam, siz de olmazsınız” demekte. Işınların Güneş’e olan bağlılığı, bağlığın (taalluk) ta kendisidir.
Hasan Sivri, Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Enis Nakkaş ile İsrail F-16’sının düşürülmesinin önemini ve Türkiye’nin eksen arayışını konuştu.
İşte bu nedenle İsrail’in odak noktası, Suriye’de Beşar Esad’ın seküler hükümetiyle, Lübnan’da Hizbullah’la müttefik olan İran’ın oluşturduğu düşünülen tehdit olmuştur. İsrail tahakkümü karşısındaki bu direniş kemerinden sıklıkla, “Şii Hilali” diye bahsedilir.
Suudi Arabistan'ın Yemen'de başlattığı "Kararlı Fırtına" adı altındaki savaşın üzerinden iki yıldan fazla zaman geçti. Bölgede taş üzerinde taş bırakmayarak devam eden savaş, Suudiler için başarısızlıkla sonuçlanmış gibi görünüyor. Suudi yönetimi bu savaşta hiçbir hedefini gerçekleştirme başarısına ulaşamadı.
Meşhur Direniş Ekseni’ni daha iyi anlamak için, İran’ın devrimci hareketinin ve yönetim sisteminin köşe taşları işlevini görmüş olan prensipleri anlamak gerekir: bu, merhum Ayetullah Ruhullah Humeyni’nin ifade ettiği haliyle Velayet-i Fakih’tir.
Birinci Filistin intifadası (ayaklanması yahut silkinmesi), İsrail’in gaddar askeri işgaliyle geçen yirmi uzun yılın ardından 9 Aralık 1987 tarihinde çarpıcı bir şekilde patlak verdi.
Nüfusun yüzde 50 ila 72’lik kısmı, Suriye hükümetinin kontrolündeki bölgelerde yaşamaktadır. Diğer yandan USAID bile Suriye’de 2014 yılında yapılan seçimlere katılım oranının yüzde 70’in üzerinde olduğunu teyit etmiştir.