Direniş gruplarının hafta sonu Lübnan, Gazze ve Suriye'den başlattıkları ve saatlerce süren roket atışları, İsraillilere cehennem kapılarını açtı ve İsrail liderlerine yıllardır en çok korktukları şeyin gerçekleştiğini ve artık direnişin kuşatması altında olduklarını gösterdi.
"Kudüs Kılıcı savaşının son günlerinde Nakhaleh, Şam'da Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmek üzere Filistinli gruplardan oluşan bir heyete başkanlık etmişti. Nakhaleh, uzlaşma için olumlu işaretler verdi ve Esad'a Hamas'ın selamlarını iletti. Esad da aynı şekilde karşılık verdi. "
Şam'ın tercihi açıktı ve Suriye aklının dayandığı, Direniş Ekseni’yle ittifakının derinliğini gösteren temel kuralı yansıtıyordu: "Direnmenin bedeli teslimiyetin bedelinden daha azdır."
Hizbullah: The Philosophy of Power (2018) kitabının yazarı ve önde gelen Lübnanlı siyasi analist Nasır Kandil, haftalık çevrimiçi programının bir bölümünde, Hizbullah'ın lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın yakın zamanda yaptığı uzun bir röportajı ele aldı.
Yakın zamanda Zoom üzerinden gerçekleştirilen ve YouTube'da yayınlanan bir konferansta, kıdemli Orta Doğu analisti [Merhum] Enis Nakkaş, 2014 yılında yayımlanan Doğu Konfederasyonu: Kimlikler ve Politikalar Mücadelesi adlı kitabından bahsetti.
İran-Çin paktının nihai detayları ne olursa olsun, anlaşma, çok kutuplu bir dünya düzeninin ortaya çıkmasında atılmış bir başka önemli adımdır. 50 yıldır ilk kez bir Müslüman devlet, böylesi bir büyük değişimde önemli bir rol oynuyor ve en önemlisi, yeni küresel siyasi mimarideki bu özgün rolünü kendisi çiziyor.
Habersiz olduğumuz son konu, yakın zamanda Hizbullah’ın askeri medyasında yayımlanan ve “Görev tamamlandı” diyen videoda ortaya çıktı. Burada hassas güdümlü füzelere atıfta bulunulmadığı açıktır, zira Seyyid Hasan Nasrallah zaten kamuoyuna açıkça “Evet, işgal altındaki Filistin'de herhangi bir İsrail askeri tesisini vuracak kadar hassas güdümlü füzelere sahibiz” demişti.