Ancak bugün Suriye’de Baver-373 sisteminin yerleştirilmesiyle birlikte -Rus S-300 sistemine kıyasla daha gelişmiş olması ve Siyonistler ile Batılılar tarafından bilinmeyen yetenekleri dolayısıyla- Tel Aviv’in Suriye’de İran’ın varlığını engelleme çabalarının sonlandığı yorumu yapılabilir.
İran, Fars Körfezi’ndeki Arap ülkelerinin petrol tesislerine saldırarak dünyada büyük bir petrol krizi yaratabilir. Amerikan halkının savaşa karşı ayağa kalkması için İranlıların bir Amerikan savaş gemisini batırması yeterlidir. İran deniz kuvvetleri, kıyı mücadelesinde son derece uzmandır.
Amerika ve İran’ın arasında her düzeyde gerginlik tırmanırken, işler kontrolden çıkacak mı? Nasıl başlayacağını bildiğimiz ancak nasıl ve nerede sona ereceği hakkında hiçbir tahminimizin olmadığı bölgesel bir savaşın eşiğinde duruyor olabiliriz.
Bu füzeler, Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü’ne bağlı kişilerin terör örgütü IŞİD’in bazı liderlerinin söz konusu binalarda bulunduğunu teyit etmelerinden sadece birkaç dakika sonra ateşlendi ve tahminen on dakikadan daha az bir sürede hedefe ulaştı. Elde edilen istihbarata göre aralarında bazı kilit isimlerin de olduğu 170’ten fazla terörist, “Kadir gecesi” adı verilen bu operasyonda öldürüldü.
Hasan Sivri, Medya Şafak için Güvenlik ve Strateji Ağı Koordinatörü Enis Nakkaş ile son gelişmelere, Filistin ve Suriye’ye dair çarpıcı bir röportaj gerçekleştirdi. (Röportaj Tarihi: 5 Aralık 2018)
Chris Harmer’ın bana 2013’te dediğine göre “Dünyadaki en sessiz denizaltı kumlu bir deniz tabanında yatan denizaltıdır. İranlılar bu denizaltıları işte böyle kullanacaklar: Limandan çıkar, Fars Körfezi’nin sığ dibine çökert, kumlu yüzeyde oturup hedefin gelmesini bekle.”
ABD’nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin ve yaptırım dayatma kararının sonucu olarak Hürmüz Boğazı’nda potansiyel bir çatışma mayalanıyor. Savaş imkânsız bir senaryo değil. Petrol gelirlerinden yoksun kalmış bir İran son çareye başvuracaktır.