"Kalacağı" için 124 adet haber bulundu

ÖZEL: Yenilgici Düşünceye Yanıt (4): İşgalcileri kültürel olarak içimizde eritebilir miyiz?

ÖZEL: Yenilgici Düşünceye Yanıt (4): İşgalcileri kültürel olarak içimizde eritebilir miyiz?

Faysal Hüseyni ve el-Fetih'ten diğerleri diyor ki: "İsrailliler"i dert etmeyin! Haçlılara yaptığımız gibi onları da kültürel olarak içimizde eriteceğiz. Bu nedenle, onlara mümkün olduğunca açılalım [bunu “onlara teslim olalım” diye okuyun!] ve onları bu şekilde yenelim! Üzgünüm ama bu hiç gerçekçi değil, artık uyanalım. Bu konuda bir şeyler yapmazsak, tıpkı Amerikan yerlileri gibi kültürel yok oluş ve kimlik yitimi tehdidiyle karşı karşıya kalacağız.

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (6): Fârâbî’nin İşrâkî Düşünceleri

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (6): Fârâbî’nin İşrâkî Düşünceleri

Bu âlem önceden akıldan yoksun olup onu sonradan mı doğurmuştur? Hayır. Akıl, âlemi meydana getirmiştir. İşte akl-ı faal budur. Akl-ı faal, evrenin tüm bilimsel kanunlarını meydana getiren ve evreni olabilecek en iyi şekilde yöneten hikmet ve akıldır. O, Allah’ın hikmetidir. Bu yüzden faaldir, yani münfail (edilgen) değildir.

Hizbullah Tel Aviv'i askeri kıskaca aldı / İsrail rejiminde tersine göç ve sermaye kaçışında yükseliş

Hizbullah Tel Aviv'i askeri kıskaca aldı / İsrail rejiminde tersine göç ve sermaye kaçışında yükseliş

Bu nedenle hükümet ve ordunun, Hizbullah karşısında işgal altındaki toprakların güvenliğini korumadaki zayıflığı, tersine göçü hızlandıracaktır. İstatistiklere göre İsraillilerin yüzde 90'ı işgal altındaki topraklardan göç etmeyi düşünüyor.

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (35): İmam Mehdî'nin doğumundan önce Gaybet'ten bahseden rivayetler ve kitaplar

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (35): İmam Mehdî'nin doğumundan önce Gaybet'ten bahseden rivayetler ve kitaplar

Bu rivayetlerde İmam Mehdî’nin biri çok uzun iki gaybetinin olacağı ve sonrasında da kıyam edeceği belirtilmektedir. Dolayısıyla bu rivayetler henüz gerçekleşmemiş bir durumun haberini vermektedir. İmam Mehdî’nin doğumundan yarım asır önce Şia’nın elinde -Hasan b. Mahbûb es-Serrâd’ın (h. 149-224) Müşeyhe’si ile diğer kitaplarında ve başka müelliflerin eserlerinde- bu rivayetler mevcuttu ve biz bunları ileride ele alacağız.

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (33): Ahmed el-Kâtib'in iki önemli şüphesine cevap

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (33): Ahmed el-Kâtib'in iki önemli şüphesine cevap

Bu bölümde Ahmed el-Kâtib’in İmam Mehdî’nin (a.s.) varlığı hakkında oluşturmak istediği şüpheleri cevaplandırmaya çalışacağız. Onun bu bağlamdaki iddialarından biri de şudur: 'Hicrî üçüncü ve dördüncü asırlarda Şia -azınlık bir grup hariç- Muhammed b. Hasan el-Askerî’nin varlığına inanmıyordu. Nitekim bu durumu Nevbahtî, Eşarî, Kuleynî, Numânî, Sadûk, el-Müfîd ve Tûsî gibi Şiî müelliflerin tamamına yakını kaydetmiş ve bu döneme Asrü’l-Hayret (Şaşkınlık Çağı) adını vermişlerdir.'

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (17): İbn Sînâ’ya göre insanın gurbeti

İbrahimi Dinani: İbn Sina Dersleri (17): İbn Sînâ’ya göre insanın gurbeti

İnsanın derinliklerinde bir gurbet mevcuttur. Her ne kadar birazdan sayacaklarımız da bir gurbet sayılsa da bizim gurbet ile kastettiğimiz; kişinin kendi şehrinden ya da ülkesinden bir başka yere gitmesi değildir; bilakis insanın bu âlemde gurbeti az veya çok hissetmesini kastediyoruz. İnsan burada hüznü deneyimlemektedir. Bazıları hüznü çok derin bir şekilde deneyimler ve çoğunlukla hüzünlü ve gamlıdırlar.

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (20-27): Seyyid Murtazâ’ya Göre Gadîr Hadisi’nin Delaleti / Sahâbe ve Gadîr Hadisi / İmam Hüseyin’in Mektubunda Vasiyet

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (20-27): Seyyid Murtazâ’ya Göre Gadîr Hadisi’nin Delaleti / Sahâbe ve Gadîr Hadisi / İmam Hüseyin’in Mektubunda Vasiyet

Ebu’t-Tufayl sahâbenin küçüklerinden olup Mekke’de ikamet etmekteydi. Hz. Peygamber (s.a.a.) vefat ettiğinde sekiz yaşındaydı. Bu bilgiler ışığında İmam Ali’ye biat edildiğinde 33 yaşında olmuş olur. Mekke’de ikamet ettiğinden ve siyasî otoritenin hem bu hadisin hem de Ehl-i Beyt hakkındaki diğer hadislerin rivayetine mani olması yüzünden, o yaşına dek bunu işitmemişti! Onun zihnini tırmalayan şeyin, Gadîr Hadisi’nin İmam Ali’ye (a.s.), Rasulullah’ın ümmet üzerindeki velayeti gibi bir velayet tahsis etmesi oluşunda herhangi bir kuşku yoktur.