Dünya kapitalist krizinin daha önceki dönemlerinde hegemonik düzenin çöküşüne siyasi istikrarsızlık, yoğun sınıfsal ve toplumsal mücadeleler, savaşlar ve yerleşik uluslararası sistemdeki kırılmalar damgasını vurmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının 1936-39 İspanya İç Savaşı ve onun sonucu olan faşist diktatörlük olduğunu hatırlayalım. Filistin'de tehlikede olan küresel geleceğimizdir.
Nahale, düşmanın, İran'ın İsrail'e karşı savaşında Filistinlileri "ucuz asker" olarak kullandığını iddia ederek dünyayı "kandırmaya" çalıştığını söyledi ve "bunun yanlış bir anlatı" olduğunun altını çizdi.
"Dünya tarihinin son savaşında üçüncü bir taraf; ılımlı, ara kamp yoktur. Kaçış yok! Işığın ideolojisinin yanında savaşmıyorsanız, Karanlığın ordusunun askerisiniz demektir! Ahir Zaman’ın tunç yasası budur!"
"Aksine, askeri kanatlar daha da güçlendi ve çalışmaları belirli kişilere bağlı olmaksızın sistematik hale geldi. Amerikalılar 2020'nin başlarında Hac Kasım Süleymani'ye suikast düzenlediğinde, onun Filistin'in askeri kapasitesini inşa etmede oynadığı rol ifşa oldu. Filistin hareketlerinin tüm silahlı kanat liderleri, ondan çok sıcak bir şekilde bahsettiler, yardımları ve liderliği için minnettarlıklarını dile getirdiler."
Batı medyası, başkent Bağdat'ın -her Irak şehri gibi-, ABD ve müttefik orduları harekete geçmeden önce onlarca Tomahawk füzesi ile nasıl bombalandığını “unutmuş”. Afganistan'ın başkenti Kabil de ABD ordusu oraya erişmeden önce ağır bir şekilde bombalanmıştı. Rus savaşının ilk iki haftasında Kiev, TV kanalı kulesini yok eden tek bir hassas füze ile vuruldu. Üçüncü haftada, başkente sadece birkaç füze düştü.
Azak Taburu, Ukrayna Ulusal Muhafızları'nın resmi bir parçası. Ulusal Muhafızlar da Ukrayna İçişleri Bakanlığı'nın bir kanadı; yani Ukrayna güvenlik aygıtının yetkili, meşru bir bileşenidir. Azak Taburu ise açıkça Nazi.
2009 yılındaki bir röportajda Başkan Esad Beş Deniz Stratejisini tutkuyla anlatmıştı: “Suriye, Türkiye, Irak ve İran arasındaki ekonomik alan bütünleştiğinde, Akdeniz, Hazar, Karadeniz ve [Basra] Körfezi'ni birbirine bağlayacağız… Sadece Ortadoğu'da önemli değiliz. . . Bu dört denizi birbirine bağladığımızda, yatırım, ulaşım ve daha pek çok konuda tüm dünyanın kaçınılmaz kesişim noktası haline geleceğiz.”