"İsrail'in kayıplarını durdurmak için yapabileceği hiçbir şey yok. Söz konusu olan sadece maddi can kayıpları, ekonomik yıkım ya da dünyadaki büyük güven ve itibar kaybı değil. Aksine, İsrailliler insanlıklarını kaybettiler."
1996 yılında Benyamin Netanyahu ve Richard Perle gibi siyonistler tarafından hazırlanan bu ünlü rapor, günümüzdeki Suriye ve bölge karşıtı kampanyaya da ışık tutacak noktalar içeriyor.
Güvenilir kaynaklar, Suudilerin İsrail’in İran’a karşı yürüttüğü hayli pahalı kampanyayı finanse ettiğini dahi söylüyorlar.
Direniş ekseninin parçalanması, Ortadoğu’daki ABD politikasını yönlendiren en yüksek önceliktir; ABD ve müttefiklerinin başlangıçta yarattığı ve zaman zaman desteklediği militan köktenci militanların getirdiği varsayılan “tehdit”, olsa olsa bundan sonra düşünülecek bir şeydir.
"Şu anda Libya’nın güneyinde yaşanan çatışmalar, basit aşiret çatışmaları değil. Tersine, siyah Libyalı etnik gruplarla Kaddafi’ye yakın güçler arasında, ülkelerini NATO tarafından yerleştirilen yeni sömürgeci hükümetten özgürleştirmeyi amaçlayan, filizlenmekte olan bir ittifakı ifade ediyor."
Bu kuruluşlar genç insanların zihinlerini demokrasi ve sivil toplumu Filistin politik topluluğunun gelişmesi için en iyi yol olarak tanıtmak suretiyle biçimlendirmek isterler. Ancak, Filistin’in işgal altında olduğu ve yönetimi ve politik topluluğun gelişiminden evvel özgürleştirilmesi için bir plana ihtiyaç duyduğu gerçeğini gözden uzak tutarlar.