"Koydu" için 526 adet haber bulundu

ÖZEL: Yenilgici Düşünceye Yanıt (5): İşe yarar bir rasyonel strateji olarak azim, sabır ve direniş

ÖZEL: Yenilgici Düşünceye Yanıt (5): İşe yarar bir rasyonel strateji olarak azim, sabır ve direniş

Dünya Savaşı'nda Alman Blitzkrieg'inin (Yıldırım Savaşı) stratejik bir silah olarak etkinliğini ilk kıranlar Sovyetler olmuştur. Azim ve sebat, Blitzkrieg'lere karşı etkili ve somut bir stratejik savunma olarak İŞE YARADI. Elbette Sovyetler Birliği ayrıca RPG'yi, yani tek bir piyadenin omzunda taşınıp fırlatılabilen hafif tanksavar roketatarını geliştirmişti.

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (3): Tûsî’nin Düşüncesinde Felsefî Diyaloğun Bileşenleri

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (3): Tûsî’nin Düşüncesinde Felsefî Diyaloğun Bileşenleri

Elest bezmi, ezel bezmidir. Ezel ne demek? Ezelden önce ne vardır? Ezel bir tarih değildir. Ezelden önce hiçbir şey yoktur. Allah’ın sözünü ilk işiten kimdi? İnsân-ı kâmil, yani Hz. Hatmî Mertebet (s.a.a.)… Bunun da ötesinde, Masum İmamlarımız dahi öyledir. Onlardan ulaşan bir hadiste: “Biz Allah’ın tam kelimeleriyiz” buyrulmuştur.

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (2): Tûsî’nin Düşüncesinde Soru ve Diyalog

İbrahimî Dinânî: Nasîrüddîn Tûsî Söyleşileri (2): Tûsî’nin Düşüncesinde Soru ve Diyalog

İşte Tûsî böyle bir ortamda kelâm ilmini zirveye taşımış ve ona felsefî bir hüviyet kazandırmıştır. Tûsî’nin yaptığı, işte buydu. Fahrüddîn Râzî ise tam tersine felsefeyi çökertmeye ve kelâm ilmini Eş‘arî bir renge büründürmeye çalışmıştır. Râzî de felsefe okumuştu, hatta Gazâlî de bir dönem felsefe üzerinde yoğunlaşmıştı. Ancak onlar bu okumalarını, çalışmalarını felsefeyi Eş‘arî bir kelâma döndürmek için yapmışlardı

İbrahimi Dinani: Fârâbi Dersleri (13) (SON) : Fârâbî’ye Göre Ontoloji (Varlık Felsefesi)

İbrahimi Dinani: Fârâbi Dersleri (13) (SON) : Fârâbî’ye Göre Ontoloji (Varlık Felsefesi)

Bu âlemde gördüğümüz kötülükler (insanların hoşnutsuzluğuna sebep olan her şey), buranın noksanlıklar âlemi olmasından kaynaklanır. Dolayısıyla Allah’ın pak olduğunu söylediğimizde, O’nun her türlü imkânî noksanlıktan ve mümkinât âleminde mevcut olan tüm kötülüklerden münezzeh olduğunu imlemiş oluruz.

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (10): Fârâbî’nin yakarışı

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (10): Fârâbî’nin yakarışı

“Allah âlemde midir yoksa âlemin dışında ve ötesinde midir?” Hem âlemde hem de âlemin dışındadır” dersek, çelişki olmuş olur. Aslında bu soruya rahatlıkla cevap verilebilir: “Allah ne âlemdedir ne de âlemin dışındadır.” El-cevap: O, müteâlîdir (aşkındır). “Müteâlî” ne demektir? Dikkatinizi çekerim, “müteâl” olmak, bir şeyin dışında olmak demek değildir.

İbrahimi Dinani: Fârâbi Dersleri (9): Fârâbî’nin sosyal ve siyasal düşünceleri

İbrahimi Dinani: Fârâbi Dersleri (9): Fârâbî’nin sosyal ve siyasal düşünceleri

Hakk Tebârek ve Teâlâ ise, âlemin hem fâili hem de gâyesidir. Bu âlemin yaratılış amacı nedir? Allah, âlemi nereye doğru yol alması için yaratmıştır? Bu âlemin neticesi insandır ve onun tekrar Allah’a dönmesi gerekir. O halde Allah, fâil ve gâyedir. O hem fâil hem de gâye olduğundan hem başlangıç (ilk) hem de sondur.

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (8): Fârâbî’nin Düşüncesinde Hayâlin Rolü

İbrahimi Dinani: Fârâbî Dersleri (8): Fârâbî’nin Düşüncesinde Hayâlin Rolü

Fârâbî’nin benimsediği bu felsefî yorum, sırr makamına ve Zât-ı Ahadiyyet’e işaret etmektedir. Varlıkta hep bir muamma söz konusudur. Eğer bu sır bir kerede çözülseydi, varlık adi, değersiz bir hale bürünürdü. Zaten insanın tüm merakı da, o sırra erişmektir. Bu, varlığın sonsuz olduğu anlamına gelir. Eğer her gizem çözülebilseydi, varlık sonlu ve sınırlı olmuş olurdu. Oysa varlık sonsuzdur.