İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen sonra İsrail'in inşası tesadüfen gerçekleşmedi: Siyonist rejim, Batı'nın petrol üzerindeki, Fransa'nın Batı ve Kuzey Afrika'daki hâkimiyetini ve Hint Okyanusu ile geçiş yolları üzerindeki Anglo-Amerikan kontrolünü sağlamaya çalışmak için sahil şeridi işlevi görüyordu.
İslami Diriliş Partisi Genel Sekreteri Muhammed al-Masari Lübnan el-Meyadin (al-Mayadeen) televizyonuna verdiği röportajda, Bin Selman’a birkaç mermi isabet ettiği iddiasını güvenilir kaynaklara dayandırdığını kaydetti.
Çatışmanın ardından 20 günden fazla süre geçmesine rağmen Suudi veliahdının gözlerden uzak oluşunun nedeni hala belli değil. Bunun suikast korkusundan mı kaynaklandığı yoksa başına ortaya çıkmasını engelleyen başka bir şey mi geldiği konusunda şimdilik kesin bir sonuca varmak imkânsız.
Birçok gazete ve araştırma merkezinde Suudi Arabistan ile ilgili çalışmaları yayınlanan Lübnanlı gazeteci ve Suudi Arabistan uzmanı Ali Murad ile uzun uzun bu Krallığı, kuruluş sürecini, Vehhabilikle tarihsel ittifakını, bölgedeki rolünü, İngilizler ile başlayan ve Amerikalılarla devam eden stratejik ittifaklarını ve krallığa hazırlanan ilk torun Muhammed b. Selman ile birlikte geleceği konuştuk.
Dengeyi bozmak için Amerika'nın insan gücü kaynaklarına ve savaş makinelerine ihtiyaç vardı. Fakat ABD’nin II. Dünya Savaşı’na müdahale tarzında olacağı gibi, Amerikalılar, kurucu babalarının uzunca bir süre yerine getirilen tavsiyeleri nedeniyle “yabancıların çapraşık işlerine” bulaşmak konusunda son derece temkinli idiler. Dünya Siyonizminin liderlerinin konuya girdiği yer de burasıydı!
Pazartesi günü, İsrailli gazeteci Ben Tzion’un Suudi Arabistan’ın Medine şehrindeki Mescid-i Nebevi içinde poz verdiği fotoğrafları, Arap haber kuruluşlarında ve sosyal medyada sel olup aktı. Suudi Arabistan’daki birkaç noktada açık şekilde poz veren Tzion, üzerinde İbranice yazıların olduğu bir çanta taşıyordu. Bu görüntüler, Suudi-İsrail ilişkilerinde eşi görülmemiş bir gelişmeye işaret ediyor.
Eski ABD Başkanı Franklin Roosevelt için yazılan bir bilgi notunda, başkanın Ortadoğu temsilcisi Korgeneral Harold B. Hoskins, İbn Suud’un Weizman tarafından kendisine ödenecek 20 milyon sterlin rüşvet karşılığında Siyonistlerin Yahudi devleti planını kabul ettiğini bildiriyordu.