Ahmed el-Kâtib'e reddiye (13): Sakife Toplantısı ve sonrasındaki acı hadiseler

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (13): Sakife Toplantısı ve sonrasındaki acı hadiseler

Muhammed b. Ebî Bekir ile Muâviye b. Ebî Süfyân arasındaki mektuplaşmalar hakkında ise şöyle der: “İkisi arasında birtakım yazışmalar olmuştur. Ancak içlerinde avamın işitmeye tahammül edemediği şeyler barındırdığından bunlara değinmeyi hoş karşılamadık.” (Taberî, c. 4, s. 557) Acaba Taberî ve benzeri tarihçilerin Hz. Fâtıma’nın evine yapılan saldırının detaylarını zikretmelerini bekleyebilir miyiz?

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (11-12): İmam Ali’nin Gadîr Hadisi’ni kanıt olarak kullanması

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (11-12): İmam Ali’nin Gadîr Hadisi’ni kanıt olarak kullanması

“İçimde bir sıkıntıyla oradan çıktım” ifadesinden öyle anlaşılıyor ki sahâbî Ebu’t-Tufeyl Gadîr Hadisi’nden elde edilecek sonuçları oldukça önemli ve büyük bir mesele olarak görmekteydi. Bu da İmam Ali’ye (a.s.) muhalefet edenlerin, O’na yardım etmeyip O’nu yüz üstü bırakanların, O’nunla savaşanların, kendisini O’na önceleyenlerin helak oluşudur.

ÖZEL: On İki İmam'ın imâmeti üzerine yeni bir delil

ÖZEL: On İki İmam'ın imâmeti üzerine yeni bir delil

Üçüncü karine ise; insanlık tarihinde harikulâde ve eşsiz bir hakikat olup, bir soyda birbiri ardınca ve muhaliflerinin dahi, kendilerinin ilim, ahlâk ve ibadetteki azametlerini kabul ettiği on iki yüce şahsiyetin zuhur etmiş olmasıdır. Bugüne dek istinad edilmemiş bu üçüncü karinenin varlığı, ilk iki müjdenin şahsa münhasır gerçek misdakının ortaya çıkmasını sağlamaktadır

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (8): On İki İmam hadisleri Şia ve Ehl-i Sünnet nezdinde zayıf mıdır?

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (8): On İki İmam hadisleri Şia ve Ehl-i Sünnet nezdinde zayıf mıdır?

Ben derim ki; On İki İmam rivayetleri bağlamında incelenen Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Şia’nın sened kriterleri yazarın bu iddiasını çürütmektedir. On İki İmam hakkındaki Şia hadisleri İmam Mehdî’nin (a.s.) veladetinden önce hatta hicretin ikinci asrından itibaren Şiîler tarafından bilinmekteydi.

Kur'ân-ı Kerim'in tevili ve İmam Ali'nin tevil için savaşması (10) (SON)

Kur'ân-ı Kerim'in tevili ve İmam Ali'nin tevil için savaşması (10) (SON)

Ömer b. Ali b. Hüseyn babası Ali’nin şöyle dediğini rivayet eder: Bir gün Mervân vali iken ‘‘Şu topluluğun içinde Osman’ı -bizim adamımız olduğu halde- sizin adamınızdan -yani Ali'den- daha fazla müdafaa eden kimse olmamıştır!’’ dedi. Ben de ‘‘Peki ne oluyor da siz hutbeye çıkınca O’na sövüp sayıyorsunuz’’ dedim. Mervân da “Vallahi bu idare işi şimdilik ancak böyle yürüyor!’’ dedi.

Kur'ân-ı Kerim'in tevili ve İmam Ali'nin tevil için savaşması (9)

Kur'ân-ı Kerim'in tevili ve İmam Ali'nin tevil için savaşması (9)

Ümeyyeoğulları, Ebû Bekir ve Ömer döneminde valilikler elde ettiler. Benî Hâşim’den ise hiç kimse valilik makamına atanmadı. İşte bu ve benzeri davranışları Benî Ümeyye’nin azı dişlerini keskinleştirdi, onlara kapılar açtı, onların kâselerini doldurdu. Hatta öyle ki Ebû Süfyân b. Harb, Hz. Hamza’nın kabrinin başına gelip şöyle dedi: Senin kendisi için bizimle çarpıştığın şey en sonunda bizim elimize geçti!