Siyonist Rejim Savaş Bakanı Yoav Gallant “İsrail tek bir düşmanla değil, bir eksenle savaşıyor. İran, ileride kullanmak üzere İsrail etrafında askeri bir güç inşa ediyor” ifadelerini kullanarak asıl düşmanlarının kim olduğunu tekrar vurgulamış oldu.
Bu âyet-i kerimenin ışığında şunu söyleyebiliriz: Toplumu yönetme hakkı olanlar; peygamber, ondan sonra vasi (Rabbanî) ve ondan sonra da yeterli donanıma sahip adil bir fakihtir (ahbâr).
Hz. Nebiyy-i Ekrem’in (s.a.a.) bu yeryüzü âleminde dünyaya gelmesinden önce bir de semada viladeti söz konusudur. O bu dünya ve mülk âleminde Nebilerin ve Resûllerin sonuncusu ve Hâtem’i iken sema âleminde ilk yaratılan mahlûktur. Hz. Resûlullah “Ey Cabir! İlk yaratılan şey Peygamberinizin nurudur” buyurmaktadır.
Benim de eğilimim Fâtımetü’l-Betûl’ün (a.s.) ezelden ebede kadar bütün kadınların en faziletlisi olduğu yönündedir. Çünkü O, Resûlullah’ın (s.a.a.) bir parçasıdır. Çünkü O’nun parçası olma, varlığın ruhunun parçası olma demektir. Varlığın ruhu ise Hz. Muhammed (s.a.a.) olup O aynı zamanda varlığın efendisidir.
Önceki programlarda İbn Teymiyye’den ve öğrencisi ve mukallidi Muhammed b. Abdulvehhab’dan, Allah Resûlünün lanetlediği Mervan ve soyunu ululayan, onları İslam’ın izzeti ve gücü, 12 halifenin birer ferdi olarak niteleyen pasajlar okumuştuk. Bunlara göre Mervan ve soyu, İsmail’in (a.s.) müjdelediği kimselerdir.
Biz Allah’ın Resûlü “Halifem” demiş diyoruz, onlar hayır yetmez, diye cevap veriyorlar! “Velim ve vezirim” demiş, onlar yetmez diyorlar! Allah aşkına Allah Resûlü bu hakikati ispat etmek için daha hangi sözcüğü kullansın?
İbn Hazm: Bundan dolayı Ömer konuşmaya başladı. Bu da yazının yazılması halinde ümmetin asla sapmayacağı şeklindeki hayrın önüne geçmesine neden oldu. Bu hadisin bizim açımızdan önemi hala devam etmektedir ve kalbimizde bir yaraya dönüşmüştür.