Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.
İşin aslı Rusya, ilgili Afrika makamlarının daveti olmadan Afrika'ya tek bir postal bile yollamış değildir. Fransızlar ise tam aksine, dört yüzyıl önce kendilerini “davet etmişlerdi”. Fransızlar, 400 milyondan fazla Afrikalı erkek ve kadını dünyanın dört bir yanına saçılmaya zorlayan Köle Ticaretine iştirak ettiler.
Kudüs Kılıcı (Seyfü’l-Kuds) Operasyonu’nun üzerinden bir yıl geçtikten sonra Filistin direniş gruplarının roketlerinin oynadığı unutulmaz rolün, on bir günlük bu çatışmadan çıkarılacak dersleri tartışırken anılması büyük önem arz ediyor. Direniş, Demir Kubbe'yi delip geçen ve "İsrail"in "gururunu" yerle bir eden bir dizi taktik ve yöntem sergiledi.
Azak Taburu, Ukrayna Ulusal Muhafızları'nın resmi bir parçası. Ulusal Muhafızlar da Ukrayna İçişleri Bakanlığı'nın bir kanadı; yani Ukrayna güvenlik aygıtının yetkili, meşru bir bileşenidir. Azak Taburu ise açıkça Nazi.
Bu genç savaşçılar, İsrail özel kuvvetleri tarafından kullanılan M-16'ları veya Carlo ve Tavor saldırı tüfeklerini nasıl elde ediyor? The Cradle, Cenin'den diğer Batı Şeria şehirlerine kadar, bazı cevapları olan bir dizi Filistinliye ulaştı.
Süleymani suikastından bir buçuk yıldan fazla bir süre sonra, Direniş Ekseni içindeki kaynaklar The Cradle'a Nasrallah'ın Süleymani'den kalan pek çok bölgesel dosyanın fiili varisi olduğunu söylüyor. Bunların hiçbiri, Süleymani'nin Kudüs Gücü’ndeki halefi ve Nasrallah’ın rolünü tamamlayan İsmail Kaani'nin yetkinliği hakkında herhangi bir olumsuz ima içermiyor.
Zira çatışma, "intikam" güdüleriyle yapılan ya da taktiksel savaşlardan ümmetin kalbi, Peygamberinin miraç yolu ve ilk kıblesi için verilen bir mücadeleye dönüşmüştür. İşgal altındaki Kudüs nedeniyle bölgesel bir savaş açma tehdidi inkâr edilemez bir hakikattir ve "Kudüs Kılıcı" savaşından sonra işgalcilerin yenilgisinin taktiksel düzeyden stratejik aşamaya döndüğünü doğrulamaktadır.