Bu proje aynı zamanda Amerika'nın Çin'e meydan okuma ve dünya çapındaki planlarını engelleme çabalarının da zirvesini oluşturuyor. Washington bu koridorun inşasıyla, özellikle de Çin'e karşı nüfuz alanlarını korumayı amaçlayan hedeflerine ulaşmayı amaçlıyor. Ayrıca Washington bu plan aracılığıyla İsrail rejimini Arap bölgesine entegre etmeyi ve Hindistan'ın Çin karşısındaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.
Bu durum, El-Fetih gibi Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin ve Hamas gibi Katar ve Türkiye’nin etkisinde olmadığı için Siyonist oluşumla çatışmada herhangi bir sınırlamaya bağlı kalmayan İslami Cihad gibi bir hareketin varlığının İsrail’de doğurduğu endişelerin artmasına yol açtı.
25 Mayıs'ta dünya, Afrika Kurtuluş Günü'nü kutladı. BM tarafından Afrika Birliği Örgütü'nün (şimdiki adıyla Afrika Birliği) kuruluşunun onuruna belirlenen bu unutulmaz tarih, Kara Kıta'daki düzenli protestolarla aynı zamana denk geldi. Afrikalılar hala egemenlikleri için savaşıyorlar. Son günlerde tespit edilen en önemli mücadele alanları nelerdir? Katehon araştırdı.
Kudüs Kılıcı (Seyfü’l-Kuds) Operasyonu’nun üzerinden bir yıl geçtikten sonra Filistin direniş gruplarının roketlerinin oynadığı unutulmaz rolün, on bir günlük bu çatışmadan çıkarılacak dersleri tartışırken anılması büyük önem arz ediyor. Direniş, Demir Kubbe'yi delip geçen ve "İsrail"in "gururunu" yerle bir eden bir dizi taktik ve yöntem sergiledi.
O her şeyin burhanıdır, hiçbir şey O’nun burhanı değildir. Burhan aydınlatma demektir, Hakk’ı ne aydınlatabilir ki? Her şeyi aydınlatan Hak Teâlâ’dır. Işığı ne aydınlatabilir? Her şeyi aydınlatan ışıktır. Her şeyi aydınlatan ışığı ne aydınlatır? Hiçbir şey. Çünkü ışığın kendisi aydınlıktır.
İslami Cihad Hareketi, özellikle Fetih'ten ayrılanlar veya FY'nin performansından memnun olmayanlar olmak üzere Filistinli gençleri bu alana çeken partidir. Bu durum, özellikle İslami Cihad'ın sayı ve teçhizat olarak oldukça büyük bir örgüt olması nedeniyle, kamp ve çevresine işgalci rejim için endişe verici hale gelen düzeyde savaş araçları yığılmasını mümkün kıldı.
Eldeki kanıtlar ve bütün işaretler kuşku götürmeyecek bir tarzda onların şûrâya inanmadıklarına delalet etmektedir. Çünkü Ebû Bekir, hastalığı ağırlaşıp da ölüm döşeğine düştüğü esnada Ömer’i veliaht tayin edip ümmetin başına atadı. Bu metodu takip eden Ömer’in kendisi dahi aralarından birisini seçmeleri için altı kişilik şûrâyı atamış ve şöyle demiştir: “Eğer Sâlim hayatta olsaydı şûrâ teşkil etmezdim.”