Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.
Böylece bu iddia sahibinin ‘‘hicrî üçüncü asra kadar Şia’da On İki İmam nazariyesine ilişkin bir izin görülmediği’’ şeklindeki iddiasının yanlış olduğu vuzuha kavuşuyor. Çünkü yazar ya Ali b. Bâbeveyh el-Kummî’nin kitabının önsözü ile İbrâhim b. Nevbaht’ın kitapları hakkında hakikaten gafil davranıp bunları gözden kaçırmış ya da hakikate vâkıf olduğu halde kendisini gafil göstermiştir.
Hz. Resûlullah (s.a.a.) kendisinden sonra bu işi yerine getirecek kimsenin onlar arasında yer aldığı müjdesini haber veriyor. Çünkü “كما قوتلتم / Sizinle savaşıldığı gibi” buyurmaktadır. Yani Kur’ân’ın kendisi, tenzili üzere Resûlullah (s.a.a.) onlarla kendi hayatında savaşmıştır, tevil üzere savaş ise O’nun vefatından sonra olacaktır.
Ümmü Seleme’nin huzuruna vardım. Bana ‘‘Aranızda Hz. Resûlullah’a (s.a.a.) sövülmekte midir?’ diye sorunca ben ‘‘Allah’a sığınırız veya Allah bütün kusurlardan münezzehtir.’’ veya buna yakın bir şey söyledim. Bunun üzerine Ümmü Seleme şöyle dedi: ‘‘Resûlullah’ın (s.a.a.) şöyle buyurduğunu işittim: Kim Ali’ye (a.s.) söverse bana sövmüş olur.”
Sahâbe kuşağının çoğunluğu Kevser Havuzundan engellenecektir. İbn Hacer hadisin “فلا أُراه يخلص منهم إلا مثل همل النعم” bölümüyle ilgili olarak şöyle diyor: Kevser Havuzuna gelip de ondan neredeyse içmek üzere olanlar ve Havuzdan engellenen kimselerdir. Hemel sözcüğü çobansız deve sürüsü demektir… Hadisin anlamı şudur: Kevser Havuzundan içenler oldukça azdır.
Resûlullah (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır: Ali’yi (a.s.) seven beni sevmiş olur, Ali’ye (a.s.) buğzeden bana buğzetmiş olur. Ali’ye (a.s.) eziyet eden bana eziyet etmiş olur ve bana eziyet eden Allah’a eziyet etmiştir. Şu ana kadar okuduğumuz pasajlarla bu hadisi en azından Hâkim en-Nîsâbûrî’nin, Hâfız Zehebî’nin, Allâme Vâdıî’nin ve Allâme Albânî’nin sahih saydıklarını anladık.
İmam Ahmed dedi ki: … Ebû Saîd el-Hudrî’den şöyle rivayet edilmiştir: Bizler Ensar’ın münafıklarını Ali’ye buğzetmelerinden tanırdık. Aynı rivayet Fadâilü’s-Sahâbe’nin bir başka yerinde (s. 792) geçer. Rivayet şöyledir: Cabir b. Abdullah’tan şöyle rivayet edilmiştir: Biz Ensar topluluğu münafıklarımızı ancak Ali’ye buğzetmelerinden tanırdık. Bu rivayet Câmiü’t-Tirmizî’de de geçer.