“Verilen şeyler, kabiliyetler kadardır.” Peki, hikemî dille söyleyecek olursak, “kabiliyet” nedir? İstemektir. İstemek de sorunun kendisidir ve bu, tekvinî bir sorudur. Yani hakikatte, yaratılışın varlığı kabiliyetlerin sorusuna/talebine bir cevaptır.
Dünyanın en gelişmiş kapitalist ülkesi himayeciliğe başvururken ve rekabetçi olmayan endüstrilerini desteklemek için gümrük duvarları oluştururken Başkan Ruhani ve ekonomik danışmanlarının serbest ticaret türküleri söylüyor olması o kadar ironik ki… Bu yanlış yönlendirilmiş İranlı serbest ticaret müdafileri Papa’dan daha Katolik olma temayülünde.
Bu yaptıkları duvarın Kur’an-ı Kerim 1400 yıl önce haberini vermiştir: ‘Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu hâlde savaşmazlar.’ (Haşr, 14) Onlar korkaktır ve duvarlar arasına saklanmışlardır ve biz inşallah bu duvarlar için de bir çare bulmuş durumdayız. (Sunucu: Bu nasıl olacak? Askeri planları vermeyin ama bu nasıl olacak?)
Hasan Sivri, Filistin davasının efsanevi ismi Leyla Halid ile FHKC’nin kuruluşunun 51. yıldönümünü, Gazze’nin İsrail yönetiminde istifalara neden olan direnişini, Netanyahu’nun erken seçim kararını, FHKC’nin Lübnan Komünist Partisi ile toplantısını ve ABD’nin bölgeden çekilme kararını Medya Şafak için konuştu.
Baraka, Hizbullah’ın direnişe lojistik, politik ve uzmanlık desteği sağladığını belirterek İran’ın maddi desteğinin “Gazze direnişinin sebatındaki temeli ve İran’ın Hamas’ın 2014 savaşındaki kayıplarını telafi eden tek ülke olduğunu” sözlerine ekledi. Ayrıca Hizbullah’ın İsrail- Celile’de savaşmak istemesinin Filistin’in kurtuluşunu temel davası olarak gördüğünü gösterdiğini söyledi.
Enis Nakkaş’ın bölgedeki gelişmelerle ilgili farklı televizyon (Al-Mayadeen, Syria Akhbaria gibi) programlarında yaptığı analizleri her biri ayrı konuda olmak üzere çeviri dizisi şeklinde Medya Şafak’ta okuyabilirsiniz. Dizinin ilk konusu Kudüs’teki olaylar ve Filistin.
İsrail'in, Lübnan'a ya da Gazze şeridine karşı saldırı düzenlemesi an meselesi haline geldi. Başka bir deyişle gündemdeki soru, "Savaş patlak verecek mi?" değil, "Savaş ne zaman patlak verecek?" sorusu halini aldı.