Washington’un politik sistemi askeri sert güce dayalıdır ve bu güç bugün Çin-Rus-İran saldırı kapasitesinin gerisine düşmüştür. Bu durum Avrasya ve partnerlerinin (Türkiye, Hindistan, Katar, Pakistan, Lübnan, Suriye, Libya, Mısır, Filipinler vs.) stratejik bağımsızlığının garantisidir. Renkli devrimlere gelince, buradaki üçkâğıtçılık gün ışığına çıkmıştır ve ülkeler bu türden saldırıları sonlandırırken onları kolayca tanımakta ve hızlıca harekete geçmektedirler, tıpkı 2014’te Hong Kong’da olduğu gibi.
Russia Today yazdı: 11 Ağustos 2013 tarihinde Türk gazetesi Today’s Zaman’da yayınlanan ifşa edici bir röportajda Sezar’ın müzedeki tercümanı, Wiesel’in Başkan Obama’ya, neo-conların ve Suriye’de daha fazla Amerikan müdahalesi arayan “liberal müdahalecilerin” emirlerini yerine getirmeye direnmesi nedeniyle yönelttiği eleştiriyi yansıttı.
Amerikalı yazar James Petras'tan dosyalık çapta önemli bir analiz...
“Bu [Pentagon] bildirisi, beş yıl içinde yedi ülkeyi nasıl temizleyeceğimizi anlatıyor. Önce Irak’la başlayıp arkasından Suriye, Lübnan, Libya, Somali, Sudan ve nihayet İran.” “Bu gizli mi?” dedim, “Evet efendim” dedi. “Peki, bana göstermeyin, dedim.” (General Wesley Clark, Democracy Now, 2 Mart 2007)
Bir politik analist Press TV’ye, 1979’da Tahran’daki Amerika Birleşik Devletleri Elçiliğinin gençlik tarafından kontrol altına alınmasının tüm dünyadaki insanlarca izlenen ve benzerlerinin gerçekleştirilebilir olan iyi bir model yarattığını söyledi.