İmam’ın, oğlunun dünyaya geldiğini açık bir şekilde ilan etmesi onu açık bir tehlikeye maruz bırakması demekti. Böylesi koşullar altında oğlunun dünyaya gelişini avam halktan gizlemesinden daha doğal ne olabilir? Öte yandan İmam Hasan Askerî’nin ashabının tamamı bu çocuğun varlığından şüphe duymuyordu, hatta pek çoğu da onu görmüştü. Geriye kalanları ise doğal olarak masum imamlarının çocuğun varlığına dair haberiyle yetinmiştir.
İmâmiyye Şiilerinin On İkinci İmamlarının varlığının ispatı etrafındaki tartışma, tarih boyunca canlı olagelmiştir. Günümüzde de Ahmed el-Kâtib gibileri O’nun varlığını reddetmekte ve Dört Naip meselesini uyduruk saymaktadır. Bu makalede bu türden şüphelere cevap vermek hedeflenmektedir.
"Bunu tesadüfi bir musibet olarak adlandırabilirsiniz. ABD hükümetinin kepenk kapattığı gün, İsrail Başbakanı Netanyahu Amerika Birleşik Devletleri’ne geldi."