Medeniyet Tarihi ve Mehdevî Devlet kitabının yazarı Muhammed Hâdî Hümayun, İsra Sûresi’ndeki ayetlere göre “İsrail” Yahudilerinin iki merhalede yıkıma uğrayacağına ve Siyonistleri içeriden yıkılmaya sevk edenin Direniş Ekseni olduğuna inanıyor.
Batılılar İbn Sînâ’yı okudular, Ortaçağ’da ve ilahiyat için okudular, oldukça da yararlandılar, bu iyi bir şey. Ama modern dönemdekilerin de okuması gerekir. Modern dünya bugün “artık bizim İbn Sînâ’ya ihtiyacımız yok, İbn Sînâ Ortaçağ’a ve ilahiyata ait bir şeydi, biz moderniz” diyebilir. Ancak bana göre modern dünyanın da İbn Sînâ’ya şiddetle ihtiyacı var.
"Ukrayna krizinde bugüne kadar yaşanan gelişmelerin fayda-maliyet analizini yapacak olursak, İran'ın en büyük kazanan olduğunu, İsrail işgal devletinin ise kaybedenler arasında yer aldığını söyleyebiliriz."
Her zerrede, damlada, varlıkta ilahî sevgi vardır çünkü hepsi Hak Teâlâ’ya doğru bir hareket halindedir. Her varlık hareket halindedir. Bu âlemde sakin bir varlık yoktur. Bu hareket, Hakk’a doğru bir “hubbi harekettir” (sevgi hareketidir). Bu hareket, her zaman yükseliş yönlü bir harekettir; düşüş yönlü bir hareket değildir. Sonbaharda yaprağın düşmesi gibi zâhiren düşüş yönlü hareketler bile bir başka yükseliş hareketinin çizgisi üzerindedir.
Kaynaklara göre, “İsrail'in tedarik hatlarına saldırma riski neredeyse yok ve asgari düzeyde. Hizbullah, süpersonik hassas karadan karaya füzelerini hazırlayarak terör ve caydırıcılık denklemlerini nasıl dengeleyeceğini biliyor. İsrail İran petrol tankerlerini vurursa, Hizbullah, İsrail veya ABD'nin tepkisine aldırmadan İsrail’in petrol platformlarına veya Hayfa limanına saldırmaktan çekinmeyecektir."
İran-Çin paktının nihai detayları ne olursa olsun, anlaşma, çok kutuplu bir dünya düzeninin ortaya çıkmasında atılmış bir başka önemli adımdır. 50 yıldır ilk kez bir Müslüman devlet, böylesi bir büyük değişimde önemli bir rol oynuyor ve en önemlisi, yeni küresel siyasi mimarideki bu özgün rolünü kendisi çiziyor.
Sandalyeye oturduğunda 20 yıldır basına röportaj vermediğini söyledi. Kabaca bir hesaplamayla kendisine Kudüs Ordusu komutanlığının tevdi edilmesinden bu yana… Fakat söyleşinin konusu bu kez Hacı Kasım’ın bize olumlu yanıt vermesine neden oluyor: 33 Gün Savaşı. Konu Hacı Rıdvan’a gelince yavaş yavaş sesinin rengi değişiyor...