Burada gözleriniz “görme” görevini yerine getirmiştir, evet. Fakat o, gördüğünün sandalye olduğunu bilmemektedir. Gözün ardında, onun sandalye olduğuna hükmettiren bir şey var. İşte o, akıldır. Akıl, tüm duyuların ötesindedir. Eğer gözlerin ardındaki akıl olmasaydı, göz sadece görmüş olacaktı. Göz sadece görür, anlamları (me‘ânî) idrak etmez.
1990'larda Fransız ve Cezayir gizli servisleri tarafından Cezayir'de Silahlı İslami Grup'un (Groupe Islamique Armé / GIA) yaratılışına şahitlik ettik. GIA, IŞİD Suriye'de ne yaptıysa Cezayir'de kesinlikle onu yaptı. Geniş çaplı katliamlar, tecavüzler ve benzeri şeyler İslam adına işlendi. IŞİD'in Ebu Bekir el-Bağdadisi gibi Şerif Gousmi, namı diğer Ebu Abdullah Ahmed adında sahte bir halifeleri vardı.
Mayıs 2003’te Yakın Vadede İran Sahnesi (TIRANNT) savaş oyunları senaryosunun (sızdırılmış gizli belge) hayata geçirilmesinden itibaren, İran ve Suriye’ye yönelik askeri eylemi içeren bir tırmanış sahnesiyle karşı karşıya olundu ve 2011 yılında Suriye bunun ilk safhası oldu.
2005 yılında Lübnan Cumhurbaşkanı Refik Hariri’ye düzenlenen suikast fitnesinin başarısızlığının ardından “İsrail” 2006 yılında savaşa girdi. Bu savaşta başarısız olan “İsrail”, yumuşak güce dönerek 2008 yılında Lübnan’da fitne projesini başlattı. Şer güçleri burada da başarısız olunca 2009 yılında fitne İran’a taşındı. Bir kez daha planları akim kaldı ve 2011 yılında Suriye’deki terör saldırıları başlatıldı.
Leslie Stahl 1996 yılında 60 Dakika isimli TV programında ABD’nin BM Büyükelçisi Madeleine Albright’a “Yarım milyon çocuğun öldüğünü duyduk. Yani, Hiroşima’da ölenlerden daha fazla sayıda çocuk. Sizce buna değer mi?” diye sorduğunda, Albright’ın yanıtı “Bunun çok zor bir seçim olduğunu düşünüyorum, fakat bize göre buna değer” oldu.
Ana akım tarafından reddedilen ve az bilinen bir iktisat teorisi, Washington’un finansal pazarlar üzerindeki sıkı kontrolünün en azından kısmen, bütün petrol ihracatlarının ABD doları kullanılan işlemler içinde gerçekleşmesiyle açıklanabileceğini ileri sürer. Petrol ve kur arasındaki bu ilişkinin dolara değerini verdiği ileri sürülebilir, zira bu paradigma bütün ihracatçı ve ithalatçı ülkelerin, doların değerini arttıracak şekilde, belli bir ABD doları stokunu elinde tutmasını gerektirir.
Aşağıdaki röportaj Engdahl'ın Almanca yayınlanan "Gizli dosyalı STK’lar" (Geheimakte NGOs) başlıklı kitabına odaklanıyor. Röportajı, Almanya’nın Bonn şehrinde yaşayan ve iki dilli http://betweenthelines-ludwigwatzal.com/ blogunu hazırlayan gazeteci ve editör Dr. Ludwig Watzal yaptı.