Azak Taburu, Ukrayna Ulusal Muhafızları'nın resmi bir parçası. Ulusal Muhafızlar da Ukrayna İçişleri Bakanlığı'nın bir kanadı; yani Ukrayna güvenlik aygıtının yetkili, meşru bir bileşenidir. Azak Taburu ise açıkça Nazi.
“İşin doğrusu, İran’ın devlet ve devlet dışı müttefiklerine sağladığı destek olmasaydı bölge ABD’nin ve hiçbir şekilde gündeminde Filistin bağımsızlığı bulunmayan sömürgeci-yerleşimci devlet İsrail’in çıkarlarına çoktan teslim olmuştu… Bütün bunlardan da belli ki Siyonizm’e, bedeli ne olursa olsun, sadece İran ile ittifak ilişkilerine sahip Arap ülkeleri karşı durabilecek.”
Hz. Peygamber’in bazı eşleri Resûlullah’a (s.a.a.) karşı birlik olup hizipleşiyorlarsa Hz. Ali, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin’e (a.s.) karşı neler yapacaklarını var sen düşün! Resûlullah’a (s.a.a.) böyle davranıyorlarsa Hz. Fâtıma, Hz. Ali, Hasan ve Hüseyin’e (a.s.) karşı nasıl davranırlar?
Hz. Fâtıma’nın imlası ve Hz. Ali’nin yazısıyla oluşan bu eser sonraları Mushaf-ı Fâtıma olarak adlandırılacaktır. Bunun Kur’ân’ın tahrifiyle bir alakası bulunmamaktadır. Yoksa bu bazı cahillerin uğursuz ve meşum iddiası gibi Kur’ân’ın dışında başka bir Kur’ân değildir.
Ehl-i Sünnet’in bu büyük âlimi Âlûsî şöyle der: "Hz. Meryem’in Peygamber olduğu görüşünü kabul etsek dahi bunu söylemek caizdir." Yani sahih ve sarih rivayetler Hz. Meryem’in peygamberlerden biri olduğuna delâlet etse bile Hz. Fâtıma (a.s.), Hz. Meryem’den daha üstündür!
Benim de eğilimim Fâtımetü’l-Betûl’ün (a.s.) ezelden ebede kadar bütün kadınların en faziletlisi olduğu yönündedir. Çünkü O, Resûlullah’ın (s.a.a.) bir parçasıdır. Çünkü O’nun parçası olma, varlığın ruhunun parçası olma demektir. Varlığın ruhu ise Hz. Muhammed (s.a.a.) olup O aynı zamanda varlığın efendisidir.
Bu durum, ümmet içinde harikulade birtakım işleri hatta Ulu’l-Azm Peygamberlerin gösterdikleri mucize ve kerametlerden daha büyüğünü yerine getirebilecek kimselerin olmasının kabul edilmesidir. Zira bu husus Hz. Zehrâ’nın makamlarını ortaya koymada yardımcı bir unsur görevi görecektir.