Dünya kapitalist krizinin daha önceki dönemlerinde hegemonik düzenin çöküşüne siyasi istikrarsızlık, yoğun sınıfsal ve toplumsal mücadeleler, savaşlar ve yerleşik uluslararası sistemdeki kırılmalar damgasını vurmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının 1936-39 İspanya İç Savaşı ve onun sonucu olan faşist diktatörlük olduğunu hatırlayalım. Filistin'de tehlikede olan küresel geleceğimizdir.
"Fazla zorlanmadan, gerçek rolünü, mücadeledeki önemini sadece Direniş’te onunla doğrudan çalışan yoldaşları ya da meydanda onun ateşiyle yanan birilerinin bildiği bir adamın şehid edilmesinin sorumluluğunu İsrail’e yüklemekteyiz."
Uzlaşı zamanlarında çoğunlukla kan akar, isimler kaybolur ve güç dengeleri değişir. İran-Batı ittifakından sonra Suriye, Lübnan, Irak ve Afganistan'a varana kadar bölge her türlü seçeneğe açıktır. Kesin olan bir şey var ki o da Rusya-İran-Suriye ve yanlarında Hizbullah'ın da olduğu eksen, daha iyi bir pozisyonda. Belki de çok daha iyi bir pozisyonda.
"Suudi Arabistan'ın vekil militanları Şam ve Humus arasının merkezinde üslenmişler ve Humus ve Şam'daki tüm bu kaos ve terörizmi onlar yayıyorlar. Bombalı arabaların çoğu buradan geliyor. Hizbullah ve Suriye ordusu bu bölgedeki isyanı ezme kararı aldığında Suudiler İran'a tarihi bir mesaj vermek istediler."
Irak’ta yaşanan son bombalı saldırıların sorumluluğunu Irak Şam İslam Devleti adı altındaki tekfirci terör grubu üstlendi.
"Biz nerede savaşıyorsak maneviyatımızla savaşıyoruz. Biz esirleri katletmiyoruz. Siz esirleri duvara dizip gün ışığında bir yanda video çekerken bir yandan idam edersiniz. Biz sivilleri katletmiyoruz. Biz bazı çatışmalarda sivillerin kaçışını sağlamak adına daha çok şehit verdik..."
Lübnanlı siyasi mütefekkir Enis Nakkaş, Suriye'nin El-Akhbariya kanalına konuk oldu. Suriye'deki son durum, Hamas'ın geldiği nokta, Hizbullah ve Golan Cephesi gibi önemli konular ele alındı...