"Konuyu güncelleştirmek gerekirse, İşçi Partisi adında bir oluşum var - işçi sınıfının çıkarlarına yönelik geleneksel Sol kanat adanmışlığını çağrıştıran bir isim – ve Gazze'deki Filistin davasını bir şekilde yerel işçi sınıfı ihtiyaçlarıyla birleştirerek Rochdale'de bir ara seçim kazandı".
“İşin doğrusu, İran’ın devlet ve devlet dışı müttefiklerine sağladığı destek olmasaydı bölge ABD’nin ve hiçbir şekilde gündeminde Filistin bağımsızlığı bulunmayan sömürgeci-yerleşimci devlet İsrail’in çıkarlarına çoktan teslim olmuştu… Bütün bunlardan da belli ki Siyonizm’e, bedeli ne olursa olsun, sadece İran ile ittifak ilişkilerine sahip Arap ülkeleri karşı durabilecek.”
Pompeo’nun ziyaretinin açıklanmayan hedefiyse, İsrail ve Amerika’nın yaklaşık bir senedir hazırlandığı ancak İşgal Devletindeki siyasi kriz yüzünden ertelenen stratejilerini pekiştirmektir. Yani, gelecek Kasım ayında yapılacak olan Amerikan Başkanlık seçimleri öncesinde ABD ile İsrail; Direniş Ekseni, Suriye, İran ve Hizbullah’a karşı ortak bir saldırı gerçekleştirebilir.
Lübnan Hizbullahı’na ait dış operasyonlar kolu, aynı zamanda “Birim 910” olarak biliniyor. Doğrudan askeri güvenliğe bağlı olan bu birim, Hizbullah’ın Lübnan toprakları dışındaki dış operasyonlarını yürütmekten sorumludur.
Allah İran’a isabetli kararlar veren keskin görüşlü liderleri aracılığıyla savaşma yeteneği vermiştir. Öyle ki Trump’ın karakterini henüz yönetime gelmeden önce okumayı başaran bu liderler, şimdi de onu kalenin içine çekiyor ve ABD başkanına şah mat diyorlar.
Belki de Hizbullah’a yöneltilen eleştirilerden en önemlisi, gerçek hacmini göstermeye çok fazla önem vermemesidir. Ama sahadaki gelişmeleri gerçekliğinden farklı bir şekilde kullanma pelinde olan düşman kampı da ileriki aşamada Hizbullah’ın Suriye ve Irak’ta tekfirci terörist gruplara karşı oynadığı rolün mahiyetini veya gerçekliğinin büyük bir bölümünü göstermek zorunda kalacak.
Bu sebeple, Britanya İmparatorluğu’nun Filistin’de Siyonizm’i dayatma yöneliminin, günümüz Suudi Arabistan’ının coğrafi DNA’sında yerleşik olduğu gayet açıktır. İmparatorluk 1920’lerde Filistin’de Siyonizm’in temellerini attığı için, İslam’ın en kutsal iki beldesinin bugün Suudi klanı ve Vehhabi öğretiler tarafından yönetiliyor olmasında daha da büyük bir ironi vardır.