A. B. Abrams’ın yeni kitabı Atrocity Fabrication and Its Consequences: How Fake News Shapes World Order [Vahşet Uydurma ve Sonuçları: Uydurma Haberler Dünya Düzenini Nasıl Şekillendiriyor?] Batı propagandasının onlarca yıldır yaydığı gibi 1989'da meşhur Tiananmen Meydanı'nda hiçbir cinayet işlenmediğini vurguluyor ve tüm olayın Çin'i jeopolitik arenada kötü adam olarak gösterme çabasından ibaret olduğunu ortaya koyuyor.
Geçen hafta Beyrut'taki barışçıl protestocuların sekter bir saldırıya uğraması; sağcı, militan Hıristiyan Lübnan Kuvvetleri (LK) siyasi partisinin lideri Semir Caca'nın adını bir kez daha gündeme getirdi. Caca'nın adı, Lübnan iç savaşının tarihiyle ve bu 15 yıllık mücadele sırasında işlenen korkunç savaş suçlarıyla eş anlamlıdır.
Bu sonuçlar, siyaset biliminde Lenin'e atfedilen eski bir kuralı kanıtladı: “devrimci teori olmadan devrimci hareket olamaz”. ABD rejiminin “Arap Baharı”nda ve sonrasında istifade ettiği hareketler, hem laik hem de İslamcı akımlara sızabilmişti. Mısır'da laik gençlik, Mursi'nin askeri darbeyle devrilmesini kutlamak için askeri helikopterleri yeşil lazer ışıklarıyla aydınlattı.
Lütfen, Müminlerin Emiri’nin “Bana ait olan iş (hilafet) için karşımda birleştiler” sözüne dikkat ediniz. Kimileri Müminlerin Emiri “Ben hilafete diğerlerinden daha çok hak sahibiyim” ifadesini nerede kullanmış ve hilafeti talep ettiğine dair bir sözü ne zaman söylemiştir, diye itiraz etmektedirler.
Yani, her ne kadar Suriye’deki savaş yavaşlıyor olsa da, bu savaş her zaman daha büyük bölgesel savaşın (İslam topraklarının kalbinde bir Siyonist savaş) sadece bir cephesiydi. Bu savaş devam ediyor. Siyonist mevcudiyet tam manasıyla def edilene kadar ve ırkçı ideolojisi tarihin tozlu raflarındaki yerini alana kadar da bitmeyecek.
Emperyalizm, Martin Luther King’in hayatının son döneminde tanımladığı üzere “ırkçılık, kapitalizm ve militarizmin üçlü şeytanı” tarafından güdülenmektedir. Lenin, emperyalizmi “kapitalizmin en yüksek aşaması” olarak tanımlamıştı. Emperyalizm kitle katliamını meşru gördüğünden ABD 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana 20 milyon insan öldürmüştür. ABD halkı artık emperyalizme hayır demelidir.
2017 sonu-2018 başında İran’da gerçekleşen protestoların gerçekten de, hem iç dinamikleri bakımından hem de İran’ın harici düşmanlarının müdahaleleri bakımından 2011 başlarında Suriye’de gerçekleşen protestolarla benzerlikleri var. Ancak önemli farklar da bulunuyor.