fakat eğer seçimi kaybedeceğine inanırsa çatışma çıkarma ihtimali çok yüksektir. bir tarafında israil ve diğer yanında da suriye ve iran’ın yer alacağı ciddi bir çatışma, seçimleri ertelemek için yeterli olacaktır. netanyahu’nun fazla bir seçeneği yok: ya seçimi kazanıp aleyhindeki yolsuzluk davasını erteleyecek ya da hapse girecek.
ruslar, islam devrimi muhafızlarına (ırgc), israil tarafından saldırıya uğramalarından bir saatten daha kısa bir süre öncesinde komuta ve kontrol üslerini tahliye etmeleri yönünde ipucu verdi. rus askeri komutası, ırgc’ye yeni komuta ve kontrol merkezlerini sordu ve kendisine “bugünden sonra üslerinin suriye coğrafyasının her yanına yayılacağı ve her bir barakada suriye ordusuyla yan yana olacakla
iyi bağlantılara sahip kaynaklara göre, israil jetleri -hedefi yok etmeden önce- hizbullah misillemesi korkusundan can kaybını önlemek için hedef aldığı araçların önüne uyarı füzeleri fırlatıyordu.
idlib çatışmasını erteleme amaçlı ve ankara’yı moskova-tahran-şam çizgisine yaklaştırmayı ve suriye’de daha yaygın bir savaşı engellemeyi hedefleyen türkiye-rusya anlaşması şam hükümeti tarafından olumlu karşılandı ve iranlılarla pek çok istişarenin ardından gerçekleşti.
rusya, suriye’ye atılan füzeleri vuracağını söylediğinde trump, “hazır ol rusya, çünkü gelen füzeler yeni, hoş ve akıllı.” dedi. rusya ise saldırıda vurduğu füzelerden sonra, “abd’nin attığı akıllı, yeni ve çok pahalı füzelere karşı eski sovyet hava savunma sistemini kullandık.” açıklamasını yaptı.
lübnanlı suudi ve körfez uzmanı ve al-akhbar gazetesi yazarı gazeteci ali murad ile medya şafak için suudi arabistan ve lübnan üzerine kısa bir söyleşi yaptık.
gerçekte, levant ve mezopotamya bölgelerinde washington’un askerlerine duyulan husumet eşi görülmemiş düzeye ulaşmıştır ve kürtlerin abd’yle (ve suudi arabistan’la) yan yana gelme seçimleri intihar getiren, inanılmaz derecede naif bir stratejidir. şu halde, amerika birleşik devletleri’nin levant’ta yalnızca düşmanlar elde edeceği ve en sonunda bölgedeki geçici kürt dostlarını kaybedeceği açıktır.
dünya çapındaki uzmanlar, katar-suudi soğuk savaşı’nı gerçekte körükleyen şeyin ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyor, ancak yanıt basit: abd. washington, her zaman yapmaya meyilli olduğu gibi, ortadoğu’da ustalıkla bir böl ve yönet oyunu oynuyor ve oldukça geniş bir alana yayılan “arap baharı” renkli devrimleri esnasında kuzey afrika ülkelerinde ne yaptıysa körfez müttefiklerinde de aynısını yap
kendimizi golan tepeleri’nin her yerinde petrol için yürütülen bir savaşla, bir tarafta suriye, rusya, iran ve lübnan hizbullah hareketinin, diğer tarafta ise rex tillerson’un 68 ülkeden oluşan “ışid karşıtı koalisyonunun” olduğu, amacı petrol üzerinde kontrol sağlamak olan yeni bir savaşla karşı karşıya bulabiliriz.
abd, yaklaşan bir “yeşil devrim 2.0” provoke etmek için iran gençlerini etkilemeye ve yanlış yönlendirmeye çabalıyor; ki bu “devrim” bu kez ülkenin iç periferisinde asimetrik terörist savaşla güçlendirilecek ve abd’nin körfez müttefiklerinden dolaylı “perde arkası” destek alacaktır.
israil, 2011 yılından beri suriye sınırları içinde ve üzerinde gelişen yıkıcı çatışmada artan ölçüde provokatif bir rol oynadı. pek çok gözlemcinin gözünde israil politikası oportünizm ve tek taraflı saldırganlık sınırları içinde gidip geliyor. gerçekte ise israil’in çatışmadaki rolü, yalnızca suriye için değil, bütün bölge için geçerli ingiliz-amerikan planlarının çok daha geniş ve uzun vadeli şa
azerbaycan'ın, geniş bir müslüman nüfusa sahip olması, rusya ve türkiye’yle sınırdaş olması, 7 milyar varil petrol rezervine ve 85 trilyon küp metre doğalgaz rezervine sahip olması ve asya’dan avrupa’ya giden transit yol üzerinde olması gibi avantajları, israil rejimini azerbaycan’da nüfuz arayışına girmeye motive etti.
ancak “suriye’deki protesto hareketinin eylül 2011’e kadar büyük çoğunlukla barışçıl olduğu” şeklindeki yaygın inanış yanlıştır, yahut en iyi ifadeyle eksiktir. gerçekte hükümet karşıtı muhalefet neredeyse en başından itibaren şiddete yönelmişti ve muhtemelen ülkeyi kutuplaştırmak için sert bir tepkiyi provoke etmeye çalışıyordu.
hizbullah, ülkenin kuzeydoğusunda, suriye sınırında ve başka yerlerde ışid’le etkin bir şekilde savaşabilecek tek askeri güç gibi görünüyor. aynı zamanda yüzbinlerce yoksul lübnan vatandaşına sağlam bir sosyal ağ sunabilen tek oluşum. mezhep çizgileri üzerinden derin bir şekilde bölünmüş bu ülkede hizbullah ‘ötekilere’e elini uzatıyor.
367 kabul ve 137 red oyu sonucunda, dilma rousseff’e karşı azil/darbe/rejim değişikliği kararı brezilya kongresi sirkinden geçti ve şimdi bir “özel komisyon”un kurulacağı senato’ya gidecek. buradan onay çıkması halinde rousseff 180 günlüğüne görevden uzaklaştırılacak ve bir düşük bedelli tropik brütüs olan başkan yardımcısı michel temer, senato’nun nihai kararına kadar iktidarda olacak.
abd eski başkanı john fitzgerald kennedy’nin yeğeni, avukat robert f. kennedy jr.’ın izah ettiği gibi, batı’nın esad hükümetini devirmek istemesinin başlıca sebebi, katar’dan başlayacak ve suriye’den geçecek, ülkenin yeni keşfedilen kıyı rezervlerini kullanacak ve türkiye üzerinden ab’ye kadar devam edecek, rusya’nın gazprom firmasına büyük bir rakip olacak bir doğalgaz boru hattı inşa etmek iste
riyad'un şii din adamı şeyh nimr el-nimr’i idam etmesi, iran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması ve suriye barış sürecinin canlandırılması beklentileriyle çakışacak şekilde zamanlandı.
şeyh ibrahim zekzaki bir barış, birlik ve vizyon adamıdır. sadece bu vasıflar bile afrika’daki imparatorluk ekseni’nin hegemonyasına ve yeni-sömürgeci stratejisine bir tehdit teşkil etmekte, onun başında olduğu şii müslüman hareketinin büyümesini, onun nijerya sınırlarını aşıp kıtadaki pek çok başka ülkede kök salan birleştirici etkisini engelleme ve ortadan kaldırma yönündeki, sürekli tekrarlanan
amerikan yönetici sınıfının ve istihbarat servislerinin sözcüsü olan new york times, uçağın düşürüldüğü gün, abd’nin eski bm büyükelçisi, agresif isim john bolton tarafından kaleme alınan bir fikir yazısına yer verdi. suriye ve ırak’taki amerikan stratejisini açık bir şekilde tanımlayan bolton, şunları yazmıştı:
rusya’nın suriye’deki terörizmle mücadele kampanyası, büyük amerikan stratejisinin başını küçükken eziyor.
suudi arabistan tarafından finanse edilen el-arabiye hatalı bir şekilde yunusi’nin “iran bugün tarihte olduğu gibi bir imparatorluk haline gelmiştir ve başkenti şimdi bağdat’tır. burası dün olduğu gibi bugün de medeniyetimizin, kültürümüzün ve kimliğimizin merkezidir” dediğini aktardı. cnn arapça servisi manşetten, yunusi’nin “iran bir imparatorluktur ve başkenti ırak’tır. biz bölgeyi vehhabilerde
james petras yazdı...
filistin yahudi komisyonu’ndan rabbi fischmann’ın, 9 temmuz 1947’de birleşmiş milletler filistin özel komitesi’ne hitaben: “vaddedilmiş topraklar nil nehri’nden suriye ve lübnan’ın bir kısmını da içine alarak yukarıya fırat’a kadar uzanır.” dediğini yazar michel chossudovsky.
el kaide lideri eyman el-zevahiri, ırak ve şam islam devleti (ışid) lideri ebu bekir el-bağdadi’ye suriye’de savaşmaya son verme ve ırak’a dönme çağrısı yaptı. zevahiri, bağdadi’yi suriye’deki islamcı savaşçılar arasndaki çatışmadan ötürü suçladı ve bağdadi’nin kendisine biat sözü verdiğine dair “kesin kanıtlar” ortaya koyarak onu “el kaide’nin isyancı askeri” olarak tanımladı.
vehhabi din adamları, başka müslümanların islam halifeliğini ihya etme fikrine girişebileceklerini duyduklarında kolayca provoke oluyorlar. güçlü bir şekilde, kendileri dışındaki müslümanların inançsız olduklarına ve bu kişilerin, hükümet temeli olarak şeriat ve inanç bağlarını alan, çoketnili ulus ötesi bir imparatorluk olan halifeliği canlandırma iddiasında bulunacak nitelikleri haiz olmadıkları
washington’un, yönettiği ülkenin demokrasi olduğu ve özgürlüğün olduğu iddiası nasıl yanına kâr kalıyor? bu saçma varsayım, tarihteki en temelsiz iddialardan biridir.
2011’den bu yana suriye, batı destekli bir rejim değişikliği girişiminin hedefi oldu. abd’nin hazırladığı “arap baharı”nın ivmesine dayanan protestocular, suriye çapında sokaklara çıkarak, abd, israil ve suudi arabistan’ın en azından 2007 gibi erken bir tarihten beri – kayıt altına alındığı üzere – hazırladığı silahlı militanlar için örtü işlevi gördü.
iki bağımsız ifşaat, kiev darbesinde abd’li neo-con’ların rolünü aydınlattı. max blumenthal ve rania khalek, son aylardaki rus karşıtı kampanyanın (eşcinsel protestoları, wahl meselesi, vs.), victoria nuland’ın eşi robert kagan’ın başında olduğu siyonist neo-con pnac (şimdiki adıyla fpı) tarafından organize edildiğini gösterdi.
“eğer washington’da insanlar molotof kokteylleri atarak kongre’ye yürüselerdi – ve bu insanlar ukrayna parlamentosu tarafından yönlendiriliyor olsalardı – ve bu kişiler beyaz saray girişinde barikatlar kurup beyaz saray güvenlik muhafızlarına taş atıyor olsalardı, başkan obama güvenlik güçlerini geri çeker miydi?”
nuland’ın konuşması, ukrayna’nın bağımsızlığını yok etmeye ve ülkelerini, litvanya, yunanistan ve ımf’nin yapısal düzenleme programlarını yaşamış bütün ülkeler gibi “yağmalanacak” şekilde ımf’nin ellerine teslim etmeye “kendini adamış” protestocuları alarma geçiremedi. protestoculara abd ve ab tarafından “ödenen” bütün para, ukrayna batı’nın “yağmasına” göre “düzenlendiğinde” misliyle geri ödenec
suudi arabistan kralı, ülkenin istihbarat görevlilerini, riyad’ın ırak’ta el kaide tarafından gerçekleştirilen terörist faaliyetlerle bağlantısı olduğunu gösteren gizli bir dokümanı ortalığa çıkardıkları için sert bir şekilde eleştirdi. kral abdullah bin abdülaziz, istihbarat sızıntısını araştıracak ve olayda sorumluluğu olan kişiler hakkında kendisine bilgi verecek özel bir komitenin kurulması em
amerikalı yazar james petras'tan dosyalık çapta önemli bir analiz...
gazeteci ve yazar patrick cockburn, “sıklıkla arap yarımadası’ndaki petrol devletlerinden yayılan veya onlar tarafından finanse edilen uydu televizyonu, internet, youtube ve twitter içeriği, müslüman dünyanın her köşesinde mezhepçi nefret yayma kampanyasının merkezinde yer alıyor” ikazında bulundu.
"ankara'nın olası bir iran-abd yakınlaşmasında temel aktör olma arzusu, basit bir hesaptan ileri geliyor. çok büyük siyasi, ekonomik ve güvenlikle ilgili bariyerlerle karşı karşıya olan türkiye, ayrıcalıklı doğu-batı enerji transit koridoru haline gelme arzusunu ancak iran’ı yanına alarak gerçekleştirebilir."
"öncelikle israil, seküler baasçılara ve onların lübnan ve iran’daki şii müttefiklerine karşı güç oluşturmak için bölgede güçlü bir vehhabi-el kaide varlığı istiyor. suriye ordusuna yönelik saldırıları, teröristlerin suriye şehirlerini ve kasabalarını yakıp yıkmaya devam etmelerini arzuladıklarını gösteriyor."
"bu savaş gündeminin daha da ileriye gitmesini, yahut bu propaganda görüntülerinin askeri müdahale için kullanılmasını engellemek için, bu son ısteams raporunun global research’ten indirilmesi, yaygın bir şekilde dağıtılması ve titizlikle incelenmesi hayati önemdedir."
"dahası, suriye’nin kimyasal silahlarını bırakması durumunda bir şey kesindir: saldırıya uğrayacaktır (şu anda uğradığı saldırıdan daha fazla). suriye’yi şu ana kadar saldırıdan koruyan sadece suriye’nin kimyasal silahlarının varlığı ve rusya’nın muhtemel askeri desteği olmuştur."
suriye’nin yıkılması, on yıllardır var olan bir israil projesinin – ortadoğu’nun balkanlaştırılmasını hedefleyen oded yinon planının – doruk noktası olacaktır. israilli stratejistler en azından 1970’lerden beri, komşu ortadoğu ülkelerini ezerek küçük etnik ve mezhepsel temelli bantustan’lara dönüştürmeyi planladılar.
6 ağustos 2013 günü hiroşima’nın bombalanmasının 68. yıldönümü. bu olay hakkındaki tüm gerçekler, savaş yorgunu amerikalıların 10 gün sonra japonya’ya karşı zafer gününü kutlamasından bu yana ağır bir şekilde sansürlendi ve mitleştirildi.
stratejik açıdan büyük öneme haiz kuseyr’i, bir yılı aşkındır batı-destekli ölüm mangaları kontrol etmekteydi. 5 haziran günü suriye güçleri isyancı birlikleri bozguna uğrattı. isyancıların bir çoğu öldürüldü veya esir alındı. geri kalanlar ise kaçtılar.
israil askeri yetkilisi amos gilad, çok dürüst bir şekilde, el kaide’nin israil için kaygı olmadığını söyledi ve “her ne kadar ülkenin iç savaşının yarattığı kaos içinde [onun] unsurları suriye’de tutunma noktası kazansa da, onu önceleyen suriye-iran-hizbullah ekseni çok daha tehdit edicidir” dedi.
"suriye ve müttefikleri bugün önceliğin içerideki cephe olduğunu anlıyorlar. iran ve hizbullah silahlı muhalefeti israil’in tarafında olmakla suçladığı sürece, onlara indirilecek bir darbe, arkalarındaki siyonistlere indirilecek bir darbeyle eşdeğer olacaktır."
"suriye’deki batı destekli terörist cephe, ölümcül bir darbe almış ve topyekûn çöküş içinde gibi görünüyor. israil’in saldırısı bir umutsuzluk işareti ve bitmek üzere olan bir çatışmayı genişletmeyi amaçlıyor."
bir analist, boston bombalamasının bir yanıltma harekâtı olduğunu ve abd’de iktidarda bulunanların bunu, obama’nın suç dosyasını gizlemek ve hak ve özgürlükleri kısıtlayan bir beyannameyle topluma darbe vurmak için kullandığını söyledi.
"tencere dibin kara, seninki benden kara..."
filistin halk kurtuluş cephesi – genel komutanlık’ın önemli bazı isimlerinin ağzından suriye krizine bir bakış...
şeyh ahmed esir’in popülerliği, dikkatle seçtiği rakipleri arasında korkutucu bir boyutta artmadı. fakat diğerlerini iki nedenden ötürü korkutuyor:
batı, malezya’nın sabah eyaletinin ormanlarına tutulan militanların kimliği hakkında bilgisiz gibi davranırken, militan örgütlerin kendileri, çatışmaya katılmak ve çatışmayı kızıştırmak üzere binlerce takviye gücün filipinler’de hazırlandığını açıkladı. “free malaysia today” gazetesi, “10 bin tausug sabah’a açılacak” başlıklı yazıda şunları söyledi:
ınformationclearinghouse sitesinde yer alan ve suriye'deki savaşta uygulanan medya dezenformasyonunu ele alan önemli bir analiz...
jerusalem post gazetesince verilen haberde nakledildiğine göre tümgeneral amos yadlin, israil suriye’de yeni ortaya çıkan sünni kuvvetlerle “büyük düşman iran”a karşı ilişkisini güçlendirmelidir, dedi. yadlin, suriye’de devam eden yıkıcı şiddetin israil için stratejik menfaat sağladığını açıkladı.
bir analist, israil’in suriye saldırısının gelecek olan çok sayıda saldırıdan bir tanesi ve abd ile koordinasyon içindeki bir savaş için hazırlık olduğunu söylüyor.
bir analist, şam yakınlarında gerçekleşen son israil saldırısına washington’un yeşil ışık yaktığını, bunun nedeninin abd’nin suriye’de vekâlet savaşını kazanamaması ve sıcak savaş durumuna geçmek için doğrudan misillemeyi provoke etme ihtiyacı olduğunu söyledi.
"istihbaratımız bize suriye ordusuna karşı silahlılara rehberlik etmek ve onları organize etmek üzere yaklaşık 40 israilli subay oradadır ve bunların bazıları suriye’de öldürüldüler, diyor; bu çok gizli bir bilgidir. suriyeliler bunu basına açıklamadılar."
eğer nato’nun vekil terörist güçleri taktik ve stratejik kazanımlardan uzak olmalarından ve yaptıklarının umutsuz terörist saldırılara inmesinden görüldüğü kadar zayıflarsa, nato’nun kampanyasının sona ermesi sadece zaman meselesidir.
"israil ve hamas arasındaki sekiz günlük gazze düellosu bir vitrindi. onun arkasında, en az üç istihbarat ustası – israil’in mossad teşkilatı müdürü tamir pardo, türkiye’nin milli istihbarat teşkilatı başkanı hakan fidan ve katar’ın istihbarat servisinin de başkanı olan katar başbakanı şeyh casim el sani – tarafından yürütülen bir darbe gelişti."
"bu iran için kesinlikle büyük bir kazanımdır ve şii iran’a karşı birer siyonist araç haline gelmiş olan sünni önderler ve arap monarşilerinin aleyhine olacak şekilde, iran’ın arap sokaklarındaki ağırlığını arttırmasını sağlamıştır. aynı zamanda iran, israil’i savaş cephelerinden birinde önemli ölçüde zayıflatmıştır."
pepe escobar asian times'da siyonist rejimin son gazze saldırısını ele aldı.
bir politik analist press tv’ye, 1979’da tahran’daki amerika birleşik devletleri elçiliğinin gençlik tarafından kontrol altına alınmasının tüm dünyadaki insanlarca izlenen ve benzerlerinin gerçekleştirilebilir olan iyi bir model yarattığını söyledi.
bir analiste göre washington yakın doğu politikaları enstitüsü (wınep) gibi siyonist kuruluşlar açıkça, iran’a yönelik bir askeri saldırıyı meşrulaştırmak amacıyla amerikalılar için “yeni bir 11 eylül tarzı kitle katliamı” tasarlıyor.
"16 eylül 1982 gecesi, israil ordusu lübnanlı aşırı sağcı militanlara beyrut’taki iki mülteci kampına girmeleri için izin verdi. ardından gelen üç günlük azgınlıkta, maruni hıristiyan falanşist parti ile ilişkili milis kuvvetleri israillilerin aydınlattığı kampın dar ve karanlık sokaklarında en az 800 sivili tecavüz edip öldürdüler ve parçaladılar"