Ağustos 2021'de Herzliya Uluslararası Terörle Mücadele Enstitüsü bir raporunda, El-Nuceba'nın “İsrail'in güvenliği ve bekası açısından Golan bölgesinin stratejik önemi” başlıklı bir kitap yayınlamasının, hareketin gelecekteki İsrail karşıtı savaşa katılma kararlılığının bir işareti olduğunu öne sürmüştü.
Öte yandan İslam Devrimi Muhafızları Ordusu’na yakın İran sitesi Mashreghnews’de yayımlanan bir analizde “Gemide vurulan noktanın personelin toplanma merkezi oluşu nedeniyle hiçbir İsraillinin ölmediği iddiasının çok su götürdüğünün” kaydedilmesi de dikkat çekti.
15 Şubat’ta Erbil’deki Amerikan üssünü vuran Iraklı direniş hareketi Evliyaü’d-Dem (Kan Sahipleri) hareketi 16 Şubat’ta yayınladığı bildiride Amerikan kayıplarının ilan edilenden fazla olduğunu belirtti. Bildirinin bir kısmı şu şekilde:
Dr. Harrazi, ertesi gün Savunma Konseyinin toplanacağını ve kimyasal saldırılara misliyle karşlık vermenin İslam’a göre caiz olup olmadığına karar vermek zorunda olduğunu söyledi. Ertesi gün İmam Humeyni’nin misilleme için dahi olsa kimyasal silah kullanımını yasakladığını öğrendik.
Yani İbn Teymiyye bu hadisi Yezid’e uyguluyor. Ona göre Yezid veliyyü’l-emirdir ve imamdır. Ona biat etmeksizin ölen kimse câhiliye ölümü üzere ölür! İbn Teymiyye’nin bu nazariyesi ile ‘‘imam zalim dahi olsa ona biat edilmesinin vacip olduğu’’ sonucu çıkıyor. Evet, biz aksi görüşteyiz. Bu Râfızîlik ise evet, biz Râfızîyiz!
Yazının bahsettiği saldırıdan bir gün sonra Direniş güçleri ikinci bir operasyon gerçekleştirdi ve makalede öngörüldüğü üzere üslerin vurulmasını “Devrimci Grup” adlı daha önce duyulmamış bir yapı üstlendi. (15 Mart; Medya Şafak)
Muğniye suikastından sonra Süleymani, Hacı İmad’ın şehadeti sırasında giydiği siyah kazağı saklamaya başladı. Tahran’daki evinin salonunda cam bir sandığa koydu.