Hz. Mûsâ aklî ölçülerle soru sorduğunda, aykırı bir tavır mı sergilemiş oldu? Daima gizli olan o velîye üç kez aklî ölçülerle soru sorunca, nübüvvet makamından düşmüş mü oldu? Hayır. O halde buradan, akılcı bir şekilde soru sormanın, düşünmenin ve hareket etmenin hiçbir sakıncası olmadığı sonucuna ulaşıyoruz. Bu örnek, Kur’ân-ı Kerîm’den idi. Kur’ân bunda bir beis görmüyor ve Hz. Mûsâ’yı ‘niçin soru sordun’ diye eleştirmiyor. Dolayısıyla aklı yermememiz gerekir.
Mesud Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Bölgesi yetkilileri Güney Sudan’daki ayrılıkçıların tecrübelerinden yararlandılar. 2011’de de Güney Sudanlı ayrılıkçılar, cazip sloganlar atıyorlar, coşku ve hararetle ayrılıktan söz ediyorlar; sıkça Sudan televizyonlarında boy gösteriyorlardı. Peki sonunda ne oldu? Güvenlik sorunları ve askeri bunalımlar bu ayrılıkçıların hasadı oldu.
Eski bir devlet olmayan, hatta kelimenin tam anlamıyla bir devlet de olmayan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 1970’li yıllarda İngilizlerin küçük şeyhliklere verdiği destek ve Arap Yarımadası’nın başka kısımlarından insanların göç etmesiyle kurulmuştu.
İngiltere’de bulunan Oxfam International Vakfı tarafından yayınlanan bir rapor, dünyanın en zengin 85 kişisinin, dünya nüfusunun yarısının bütün varlıklarından daha fazla servete sahip olduğunu ortaya koydu.
İlave olarak Mandela, ABD’nin 2003’teki Irak işgalini yüksek sesle eleştirmiş ve “Eğer dünyada kelimelerle ifade edilemeyecek vahşetler işlemiş bir devlet varsa o da Amerika Birleşik Devletleri’dir. Onlar insanoğlunu önemsemezler” demiştir.
Bu denklemin büyük partneri olan İslam Cumhuriyeti kendisinden beklenen olgunluğu göstermiştir. Hamas liderliğinin gelecekte daha bilgece davranıp Arap diktatörlerinin boş vaatlerine aldanmamasını umuyoruz. Basit bir kuralı takip etmeli ve bu liderlerin meşru olup olmadığını sormalılar. Bu Arap tiranlarının kanında ihanet akmaktadır.
"İran'ın Suriye politikasının ABD lehine değişmesini beklemek, İran siyasetini takip eden birisinin dediği gibi Direniş'e ait El Menar TV'de müstehcen bir film yayınlanmasını beklemeye benzemektedir. / Kudüs ve Filistin çevresinde, Beytülmakdis tepelerindeki Büyük Muharebe ise henüz fasılları başlamayan başka bir öyküdür."