"Ailelerin azizlerini kaybettiklerinde yaşadıkları acının ne kadar ağır olduğunu yakından bilenler olarak Yüce Allah'tan kendileri için sabır, metanet ve sükûnet diliyoruz. Ülkemizin yetkilileri ellerinden gelen yardımı yapmaktalar ve buna devam edeceklerdir inşallah."
Mayıs 2003’te Yakın Vadede İran Sahnesi (TIRANNT) savaş oyunları senaryosunun (sızdırılmış gizli belge) hayata geçirilmesinden itibaren, İran ve Suriye’ye yönelik askeri eylemi içeren bir tırmanış sahnesiyle karşı karşıya olundu ve 2011 yılında Suriye bunun ilk safhası oldu.
Nihayet, Arap Baharı’nın çekirdeği, Foreign Policy dergisinde Jonathan Spyer tarafından yayınlanan bir makale yoluyla ifşa oldu. İsrail Ortadoğu’da tam hâkimiyet için savaş halinde ve Küresel Uluslararası İlişkiler Araştırmaları Merkezi (Rubin Center) araştırmacısı ve Jerusalem Post yazarına göre Tel Aviv, İran’la mücadele etmek için Suriye’ye müdahale etmek üzere.
İsrailli yetkililer, 2006 savaşında Lübnan cephesinde zafer kazanamayan İsrail ordusu, şu an hem Lübnan hem de Suriye cephelerini nasıl yönetebilecek, diye soruyorlar. Üstelik de Hizbullah geçen süre içerisinde silah ve savaş gücünü benzersiz bir şekilde artırmışken…
Irak’taki en güçlü Şii milis grubu olan Bedir Tugayları’nın komutanı Hadi el-Amiri, 31 Mayıs Çarşamba günü, kuvvetlerinin Suriye’ye girmeye hazırlandığını söyledi. İran öncülüğündeki bu güçlü milis grubunun gelişmiş kapasiteleri, Suriye’deki savaşın dengesini güçlü bir şekilde İran lehine çevirecek, bunun ise ABD, İsrail ve Ürdün için alarm verici sonuçları olacaktır.
Hasan Sivri, Lübnanlı analist Dr. Enis Nakkaş ile ABD’nin Suriye’ye yönelik saldırısından iki hafta önce Medya Şafak için röportaj yaptı. İşte o röportaj:
Sorgulanabilir çok sayıda meseleden ilki, Washington’un, Suriye hükümetinin düzenlediği iddia edilen sarin gazı saldırısı hakkında, bilimsel yetkinlik taşıyan BM Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) herhangi bir bağımsız soruşturma yapmasına izin vermeyi reddetmiş olması. Bu kuruluş 2013 yılında ABD’nin Esad’ın sarin gazı silahları kullandığı yönündeki, neredeyse savaş çıkaracak iddialarının ardından Ocak 2016’da Suriye hükümetinin hiçbir kimyasal silahının olmadığını tescillemişti.