Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.
Kitlesel bir direniş ve fedakârlık ruhu ile aydınlanmış sömürülen halkların kaynaşma gücünün, eve dönmeye teşne askerlerden ve gözlerinde dolar işareti parlayan paralı savaşçılardan çok daha yüksek olduğu ispatlanmıştır.
Dünyanın en varlıklı 62 kişisi en yoksul 3,6 milyar insanınkinin toplamından daha fazla zenginliğe sahip. Bu iğrenç bir durumdur. Bu denli bol kaynaklara sahip bir dünyada yoksulluk ve açlık için hiçbir bahaneye yer olamaz.
ABD küçük Vietnam’a, tarihin bütün savaşlarının tüm taraflarının attığı bombalardan daha fazlasını ve 2. Dünya Savaşı’ndaki tüm bombaların da üç katını attı. Ülkenin kırsal alanındaki bitkisel hayatı öldürmek için 19 milyon galon zehir kullanıldı. Vietnam’ın güzel saçaklı ormanları etkili bir şekilde yok edildi. ABD, Güney Vietnam’ın 15.000 küçük köyünün 9000’inini ortadan kaldırdı.
Radikal Selefilik ve Cihadçılığı ekip büyüterek meyvelerini devşirmek için kaynak harcayan aynı Batılı güçler şu sıralarda çok özenle korunan seralarında genetiği ile oynanmış Sufilik yetiştiriyorlar.
Dünya halklarının 70 yaşındaki İsrail hakkında farklı bir değerlendirmesi var. Nefret edilen bir devlet ve uluslararası bir sabıkalı; Pentagon tarafından silahlandırılıp salınmış bir savaş köpeği; savaş, ırkçılık, apartheid ve gericiliğin sembolü. Bölgenin tüm halkları için bir tehlike.
Bu hareketlerin nihai hedefi, Direniş Cephesinin büyük bir basamağını ve İkinci Dünya Savaşı’nın galibi emperyalist güçler tarafından dayatılan politik mimariden bağımsızlığın modeli İran İslam Cumhuriyeti’ni zayıflatmak ve çökertmekti.